Van Kahvaltı Sarayı kurucusu Halit Haliloğlu, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınında gıda sektörünün durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Haliloğlu, salgının dünyada olduğu gibi Türkiye’de de can almaya devam ettiğini belirterek, “Her şeye rağmen hayat da devam ediyor. Yasakların ve kapanmaların başlamasıyla birlikte özellikle yeme-içme sektörü büyük darbe aldı ve toparlanması epey zaman alacağa benziyor. Pandemi önlemleri kapsamında bulaş riskinin en çok olduğu pazar alanları, alışveriş merkezleri, fırınlar, marketler ve bazı kamusal alanların açık olması ve sadece restoranların kapalı tutulması büyük bir paradoks.” dedi.
“Çoğu mağazamızda şarküteri reyonu bulunuyor. Paket servisi ile gıda satışları yapılabiliyor.” diyen Haliloğlu, “Fakat paket servisine uygun olmayan mamul satan kafeleri kapatmak zorunda kaldılar. Bizim gibi zincir restoranlar başta olmak üzere, sosyal mesafe kurallarına uygun, dezenfeksiyon, maske, müşterinin girişte ateşinin ölçülmesi, masaların azaltılması gibi bazı önlemler almıştık. Kapanma olmadan HES kodu gibi bazı ek önlemler alınarak hizmete devam edilebilirdi.” ifadelerini kullandı.
Haliloğlu, “Yılbaşından sonra restoran ve kafelerde HES kodu uygulamasına geçilmez ise yıkıcı sonuçları olur; sektör daralır. 400 bine yakın işletme, 2.5 milyonluk toplam çalışan, 110 milyar liralık dev bir sektör olan yeme-içme ve restoran hizmetleri bana göre sorunlarını dillendirmede cılız kaldılar ve ilgili makamlara iletemediler. Açılma olması durumunda bile işletmeleri, esnafı, biriken kiralar, çek ödemeleri, kredi borçları, personel maaşları gibi ertelenmesi imkansız birtakım sıkıntılar bekliyor. Faizsiz kredi, kira düzenlemesi gibi destekler verilmeli, oluşacak zincirleme mağduriyetin önüne geçilmelidir. İşletmeler biriken borçların yanı sıra büyük gıda kayıpları yaşadı.” şeklinde konuştu.
Haliloğlu, açıklamanın devamında şunlara değindi: “Bizim açımızdan böyle bir boşluğun olması olağan sorunların yanı sıra çoğu ürünün bozulması, çöpe atılması ve çok büyük gıda kayıplarına yol açtığı gibi işletme veya işletmeci mağazasını açtığı gün o mamulu tekrar yerine koyması gerekiyor bu da borç yükü altındaki işletmecinin ekstra borçlanması demektir.”
30 şube ve grup şirketleriyle birlikte 400’e yakın çalışanıları ve onların aileleri ile birlikte binleri aşan büyük bir aile olduklarını belirten Haliloğlu, “Sağlık için kısa bir ara verildi, salgın sorunu aşıldığında elbette kaldığımız yerden devam edeceğiz. Fakat bu süreçte yeme-içme ve hizmet sektöründe ‘part time’ çalışan öğrenciler, vale, komi olan, garsonluk yapan arkadaşların çoğu yaşamsal bazı ihtiyaçlarını karşılayamazken üstüne bir de kredi kartı borcu, ev kiraları, evlerine gönderilen icralar gibi sorunlarla baş başa kaldıklarını çok hazin durumda olduklarını duyuyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu.
“Yatırımlarımız devam ediyor”
Pandemi döneminde şarküteri mağazalarına yoğun talep olduğu aktaran Haliloğlu, “Aslında pandemi bize şunu gösterdi; insanlar her ürünü internet ortamında satın almak veya evlerine istemek durumunda kalınca, reçeller, ballar, kaymak, tereyağı, kavurma, sucuk, peynir, zeytin gibi zaruri temel gıda maddelerinin satışında artış yaşandı ve gıda satışlarımızın artarak devam ettiğini gördük. Buna bağlı olarak kafe-restoran sektöründe sıkıntılar baş gösterince yatırımcılar yasaklamalardan etkilenmeyecek “gel-al” veya sıcak satışın olduğu mağaza arayışına girdiler dolayısıyla şarküteri bayilik talebi bunların başında olup zincir marketler ve bazı büyük sitelerden markamıza ait çok yoğun gıda talepleri aldık. O açıdan biz de Van Kahvaltı Sarayı olarak 2021 yılından sonra mağazalarımızdaki yüzde 30 olan şarküteri reyonlarını %50 ‘e çıkarıp ürün satışına ağırlık vereceğiz.” dedi.
