Karagözoğlu, burada yaptığı konuşmada, 5G’nin yazılım tabanlı olması ve birçok dalın odağına yerleşmesiyle ülkelerin haberleşme teknolojilerine bakışında stratejik değişikliklere neden olduğunu anlattı.
Ülkelerin 5G şebeke ekipmanı tedarikini, ulusal güvenlik ve kamu nizamı açısından ele aldığına işaret eden Karagözoğlu, “Bu nedenle ülkeler ortasında teknoloji savaşlarının başladığına şahitlik etmekteyiz. Dünyadaki bu gelişmeleri dikkate aldığımızda devletimizin 5G teknolojisine yerli ve ulusal şebeke eserleriyle geçme stratejisinin ne kadar isabetli olduğunu görmekteyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Karagözoğlu, bu kapsamda Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesine üye firmalar tarafından projelendirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen kelam konusu projeyle Türkiye’nin 5G’ye geçişte gereksinim duyacağı kritik değere sahip şebeke ekipmanlarının geliştirildiğine dikkati çekerek, “Yerli, ulusal eserlerle 5G’ye geçiş, ulusal güvenlik, ekonomik kalkınma ve dünya konjonktüründe ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeleri bertaraf etme açısından kritik derecede kıymetli. Biz de çalışmalarımızı bu şuurla sürdürüyoruz.” diye konuştu.
“Proje çıktıları 2021’den itibaren kullanıma alınacak”
HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar da projenin 2 yıl evvel başladığını tabir ederek, çalışmanın çıktılarının 2021’den itibaren kullanıma alınmasını öngördüklerini kaydetti.
Nacar, bu yıl başında projeye ULAK Haberleşme AŞ’nin dahil olduğunu belirterek, HAVELSAN’ın çekirdek şebeke sanallaştırma altyapısı ile misyon kritik sistemler ve test entegrasyon kümelerinde misyon alırken 2020’den itibaren proje yürütücülüğünü de üstlendiğini söz etti.
Konuşmaların akabinde, proje kapsamında Yerli ve Ulusal Radyolink, 5G Çekirdek Şebeke, 5G Baz İstasyonu ve Sanallaştırma Platformları tanıtıldı ve ulusal 5G altyapısıyla birinci arama yapıldı.
