Reuters: 2022’de büyüme bekleniyor

(Reuters) – Ekonomistler, pandeminin de etkisiyle 2020’de zorlu koşullarla karşılaşan Türkiye ekonomisi için 2021 yılının da kolay geçmeyeceğini ancak baz etkisiyle %4 civarında bir büyüme sağlanabileceğini söylüyorlar.

Ekonomi yetkilileri de 2021’de %3-4’e ulaşan bir büyümenin ek bir çaba gerektirmeden baz etkisiyle sağlayabileceğini belirtiyorlar.

Ekonomistler enflasyon konusunda öngörü ise Merkez Bankası’nın belirgin sıkılaştırma adımlarına rağmen 2021 sonu için bile tek haneye düşüşün olmayacağı yönünde.

Ekonomistlere göre geçtiğimiz yıl kısıtlı rezervlerle kura müdahalede bulunma, Merkez Bankası’nın kredibilitesine zarar verme ve büyümeyi krediler üzerinden sağlamaya çalışma gibi temel hatalar yapan ekonomi yönetiminin önünde, yabancı yatırımcı girişlerinin durma ihtimali, dolarizasyon ve batık krediler gibi önemli riskler bulunuyor.

“Ekonomi Yönetiminin Hataları”

TÜSİAD-Koç Üniversitesi tarafından düzenlenen Türkiye ekonomisi konulu konferansta değerlendirmede bulunan ve ekonomi yönetiminin çok büyük iki hata yaptığını belirten TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç’a göre, bunlardan biri son derece düşük rezervlere rağmen kuru sabitlemeye çalışmak, diğeri ise verilen “muazzam” krediler.

Türkiye’nin 760 milyar dolarlık ekonomisinin 2021’deki büyümeye 2020’de büyük bölümü ucuz kredi ile finanse edilen ancak rezerv kaybı gibi bir çok ekonomik soruna da yol açan sınırlı bir büyüme ardından ulaşması bekleniyor.

Koronavirüsle ilgili kısıtlamalar ve çift haneli enflasyonu dizginlemek adına uygulanan sıkı para politikasının büyümeyi sınırlaması bekleniyor.

Ekonomi Yetkilisi: Baz Etkisiyle %3-4 Büyüme

Reuters’a bilgi veren bir ekonomi yetkilisi, “Büyüme 2021 yılında 2018-2019 yılındaki gibi olmayacak. 2021 yılının ikinci yarısında daha dengeli bir büyüme için gelişmeler olabilir. Seçime kadar geçecek 2021-23 döneminde yatırıma üretime ağırlık veren, büyük desteğini tüketimden almayan dengeli büyüme için bir imkan var.” dedi ve ekledi:

“Bu yıl üçüncü çeyrekten sonra dördüncü çeyrekte de büyüme tüketim bazlı olarak yüksek gelebilir. Hatta 2021’in ilk çeyreğinde de büyüme biraz yüksek olabilir. 2020 yılında pozitif bir gerçekleşme olacaktır. Baz etkisiyle 2021 yılında ise %3-4 civarında bir büyüme gerçekleşebilir.”

Bugün TÜSİAD’ın düzenlediği bir toplantıda konuşan ekonomist Cevdet Akçay, “2021 için %4.5 büyüme nasıl gelecek soruları geliyor. Aslında o kadar kolay ki. Baz etkisiyle gelecek zaten büyüme.” dedi. Bürümcekci ise Reuters ile dün gerçekleştirdiği söyleşide “Kredi artışında düşük hızla gitsek bile 2021 için %4 büyümeye ulaşmanın zor olmayacağını düşünüyorum. 2021’de büyümenin zayıf kalmayacak olması siyaset açısından avantaj çünkü yüksek büyümeye odaklanmaya ihtiyaç olmayacak. Bu da enflasyonla mücadele için bu önemli bir imkan sağlayacak.” dedi. Geçmişte Türkiye ekonomisi uzun yıllar %5 seviyelerinde hatta daha üzerinde büyüme sağlayabilmişti. Ancak 2018’de büyüme %2,8’e 2019’da %0,9’a yavaşladı. 2020 için beklenti ise pozitif de olsa yine de sınırlı bir büyüme.

Enflasyonda Piyasa Beklentisi %11-12 Civarında

Reuters’da dün ve bugün yayımlanan haberlerde görüşlerine yer verdiği 4 ekonomist de yıl sonu enflasyonun %11-12 civarında şekilleneceğini belirtiyor.

Öte yandan enflasyonun %15’e yakın yılı tamamlayacağı beklentisi de piyasada bulunuyor. Ancak TCMB’nin 675 baz puanlık sıkılaştırması ile birlikte bu beklentiler azalıyor.

Merkez Bankası’nın ay sonunda güncellenmesi beklenen tahmini ise %9.4 seviyesinde. Bu yıl asgari ücret haricinde fiyatı kamu tarafından kontrol edilen fiyatlarda yılbaşında enflasyona etki etmeyecek alanlara yönelindi. Ancak yine de mevcut %14.6 seviyesindeki enflasyonun 2021’in ilk 4 ayında yüksek seyrettikten sonra ancak bu yılın son aylarında %11’e doğru düşmesi bekleniyor.

“Para Politikasında Sıkıntılı Alanlar”

Reuters’a bilgi veren aynı ekonomi yetkilisi, “Geçen yıl çok büyük bir kredi genişlemesi oldu, bunda şimdi bir denge kuruluyor. Bunun getireceği etkilerin de sınırlanması var. Enflasyon için 2021 yılı zor bir yıl olacak. Para politikasında Merkez Bankası ne yaparsa yapsın enflasyon açısından sıkıntılı bazı alanlar var. Enflasyon açısından yukarı yönlü riskler aşağı yönlü risklerden daha fazla.” dedi.

Yetkili risklere dünyada emtia fiyatları yukarı gitmesini, gıdada yaşanan sert artışları, talep tarafındaki güçlü talebi, hizmetler sektöründe ve giyim fiyatların pandemi etkisi zayıfladığında oluşabilecek enflasyonu örnek gösterdi ve şöyle devam etti:

“Hazine Bakanı ve Merkez Bankası Başkanının atanmasının ardından ekonomide normalleşmeyi destekleyecek dengeli adımlar atıldı. Kurdaki gerileme bile tek başına enflasyon açısından ciddi katkı verdi. Ancak asgari ücretteki artış, yıl başında yapılan bazı zamların elbette etkisi olacak. Bir miktar daha koordineli gidilmesi kamu maliyesi ve para politikası açısından son derece iyi olacaktır.”

Ekonomistler pandeminin de etkisiyle 2020’de zorlu koşullarla karşılaşan Türkiye ekonomisi için 2021 yılı da kolay geçmeyecek. göre geçtiğimiz yıl kısıtlı rezervlerle kura müdahalede bulunma ve büyümeyi krediler üzerinden sağlamaya çalışma gibi temel hatalar yapan ekonomi yönetiminin önünde, yabancı yatırımcı girişlerinin durma ihtimali, dolarizasyon ve batık krediler gibi önemli riskler hala bulunuyor. Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski de bugünkü konuşmasında ekonomide yeniden güven sağlamanın uzun zaman alacağına dikkat çekti.