QNB Finansbank: SWAP kanalıyla Türkiye’ye ne kadar fon girdi?

2020 yılında pandeminin etkisiyle yılın ilk yarısında gelişen ülkelerin hisse senetlerinden belirgin çıkış yaşanmıştı. IIF’in günlük olarak veri açıklayan gelişen ülkelerden derlediği seriye göre, Mayıs sonu itibariyle hisse senetlerinden 66.9 milyar dolar, tahvillerden de 29.4 milyar dolar çıkış yaşandı. (Grafik 1) Haziran ayından itibaren ekonomilerin açılması ile kısa bir süre fon girişi yaşansa da, sonrasında ABD seçimlerine yönelik belirsizlikler ve global olarak koronavirüs vaka sayılarının artması ile risk iştahı tekrar olumsuza döndü.

Kasım ayında ise, hem aşı konusundaki gelişmeler, hem de ABD seçimlerinde Biden’in kazanması ile global risk iştahı güçlendi. Bu doğrultuda, Ekim sonundan 24 Aralık’a kadarki dönemde gelişen ülke hisse senetlerine 50.6 milyar dolarlık, tahvillere de 4.8 milyar dolarlık giriş oldu. Ancak bu girişten sonra bile yabancı yatırımcıların gelişen ülkelerdeki hisse senedi pozisyonu, 2020 başından 18.4 milyar dolar, tahvil pozisyonu da 22.0 milyar dolar daha düşüktür. Bu da gelişen ülkelere yeni yılda da portföy girişleri için belirgin alan olduğunu düşündürmektedir.

Türkiye’de ise DİBS, eurobond, hisse senedi ve şirket tahvillerinden Ekim sonuna kadar fon çıkışları devam etmiştir. Bahsettiğimiz yatırım gruplarından 2020 yılındaki toplam fon çıkışı Ekim sonu itibariyle 22.0 milyar dolara ulaşırken, bunun 7.6 milyar doları yurtiçi devlet tahvillerinden, 5.8 milyar doları hisse senetlerinden, 4.6 milyar doları şirket tahvillerinden, 3.9 milyar doları da devlet eurobondlarından olmuştur. (Grafik 2)

Bunların yanında, BDDK’nın açıkladığı bankaların bilanço dışı döviz pozisyonu ve bizim hesapladığımız TCMB’nin swap miktarındaki değişimden, yurtdışı yerleşiklerin kısa vadeli swap pozisyonlarındaki değişimi hesaplıyoruz. Bu kanaldan Ekim sonuna kadar 23.2 milyar dolarlık yine yüksek bir çıkış olduğunu hesaplıyoruz. Yani Ekim sonu itibariyle, yukarıda bahsettiğimiz tahvil, eurobond ve hisse senetleri ile birlikte yabancı yatırımcıların toplam portföy çıkışı 45.2 milyar doları bulmuştur.

Kasım ayında hem global risk iştahı güçlenmiş, hem de yurtiçinde ekonomi politikaları enflasyonu düşürmeyi ve istikrarlı piyasa görünümünü destekler bir görünüm almıştır.

Bunların etkisi ile fon girişlerinin belirgin olarak güçlendiği gözlenmektedir. Ekim sonundan, en son açıklanan 25 Aralık tarihine kadarki dönemde hisse senedi, tahvil ve eurobond kanallarından toplam 8.0 milyar dolarlık, swap (carry trade) kanalından da 10.8 milyar dolarlık, yani toplam 18.8 milyar dolarlık fon girişi olduğunu  esaplıyoruz. (Grafik 2) Ancak bu girişlerden sonra bile yabancı yatırımcıların toplam portföy yatırımları 2020 başına göre 26.4 milyar dolar daha düşük seviyededir. Yani gelişen ülkelerdeki görünüme benzer şekilde, fon girişi için halen belirgin alan olduğu anlaşılmaktadır.

Yurtdışı kaynaklı güçlü fon girişine rağmen, yurtiçi yerleşiklerin döviz alımları devam etmiştir. Altın ve parite etkisinden arındırdıktan sonra, yurtiçi döviz mevduatının Temmuz ortasından 25 Aralık’a kadarki dönemde 24.3 milyar dolar arttığı, bunun 19.5 milyar dolarlık ağırlıklı kısmının bireylerden kaynaklandığı gözlenmektedir. Son 3 haftada bireysel yatırımcıların ortalama DTH artışının 0.4 milyar dolara  yavaşladığı gözlenmektedir. Ayrıca, TCMB’nin efektif deposunda Ekim sonundan beri gözlenen 0.4 milyar dolarlık artışın da işaret ettiği gibi, son haftalardaki artış efektif girişi ile de ilgili olabilir.

Sonuç olarak, yılın başında yabancı yatırımcıların fon girişlerinin gücünü korumasını beklerken, yurtiçi yerleşiklerin döviz talebinin de yavaşladığını gözlemliyoruz. Bunun yanında, önceki raporlarımızda incelediğimiz gibi dış borç ödemeleri de yılın ilk iki ayında düşüktür.  Bu doğrultuda, döviz likiditesi görünümünün senenin başında destekleyici kalacağını tahmin ediyoruz.

QNB Finansbank Ekonomi Bülteni’nden alıntıdır

İktisatbank: 2020’nin özeti, 2021’in beklentileri

YORUM: TL niye aniden güçlendi?

Kudret Ayyıldır: 2021 YILI DÜNYA EKONOMİSİ KEHANETLERİ

Dr. Murat Kubilay: “Sermaye akıyor fırsatı yakalamalıyız”