“Proje stoku geliştirelim rüzgarımız kesilmesin”

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Hakan Yıldırım, rüzgar santrallerinde 10 yılda 10 bin MW’lik kurulu güce ulaşan Türkiye’nin rüzgar ekipmanı alanında da Avrupa’daki en büyük beş imalatçı ülkeden biri haline geldiğini söyledi. Bu gelişmede RES’lere verilen fiyat alım garantisi ile yerli imalata verilen teşviklerin büyük rol oynadığını ifade eden Yıldırım, sektörün bütün alt kollarıyla birlikte yaklaşık 15 bin kişilik istihdam sağladığını anlattı.

Hakan Yıldırım, Türkiye’nin rüzgar enerjisinde önde gelen pazarlardan biri haline gelmesini güçlü bir siyasi irade, doğru işleyen finanse edilebilir bir mekanizma ve en az beş senelik öngörülebilir proje stokuna borçlu olduğunu vurguladı. Bugün sektörün arkasında güçlü bir siyasi irade bulunduğunu anlatan Yıldırım şöyle devam etti:

“Eğer önümüzdeki yıllarda da bu alanda diğer ülkelerden olumlu olarak ayrışmak istiyorsak mekanizma geliştirme ve proje stoku oluşturma noktasında daha fazla çalışmamız gerekiyor. 2020 sonrasında uygulanacak mekanizmaların geleceğin küresel gerçeklerine uygun olarak tasarlanması ve tüm bu 15 bin kişilik iş gücünü aktif ve üretken tutacak proje stoku oluşturulması en acil konumuz olmalı.”

Yatırımların ölümcül düşmanı belirsizlik

İş dünyasında yatırımların, gelişmenin, ilerlemenin en ölümcül düşmanının belirsizlik olduğunu vurgulayan TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım “Önümüzdeki dönemde rüzgar sektörü üzerinde bir belirsizlik oluşmasına izin verilmeli” ifadesini kullandı. 2021’in ilk 6 ayında COVID-19 kaynaklı süre uzatımını kullanan YEKDEM kapsamındaki projelerin devreye gireceğini anlatan Yıldırım “Asıl amacı teknoloji transferi olan ve az sayıdaki paydaş için iş yükü oluşturacak iki büyük YEKA projesinde 2022 yılında kuruluma başlanacak gibi görünüyor” dedi.

Finanse edilemeyecek 3000 MW’lik proje var

TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, üreteceği elektriği spot piyasanın altında, yani eksi fiyattan satma taahhüdüyle kurulmaya hak kazanan yaklaşık 3 bin MW’lık projenin bugünkü şartlarda finanse edilemeyeceğini vurguladı. Söz konusu projelerin 2023 yılına kadar bir iş yükü oluşturmayacağını ifade eden Hakan Yıldırım, bu yüzden 2021 ile 2023 arasında ciddi bir duraksama yaşanabileceği uyarısında bulundu. Yıldırım

Haziran 2021 sonrası problemler çıkacak

Gerçekleştirilebilir bir proje stoku bulunmayışının yol açacağı ani bir duraksamanın, özellikle 2021’in ikinci yarısından itibaren sektördeki özelilkle imalatçı ve kurulumcu oyuncuların karşısına çok büyük bir problem olarak çıkabileceğinin altını çizdi. Yıldırım, 2021-2023 arası öngörülen duraksama dönemini yaşamamak için kapasite artışları başta olmak üzere, eksi fiyatlı projeler ve YEKA projelerinin lokal aksamları kullanmaları ve daha kolay finanse edilebilmeleri için birtakım düzenlemeler yapılabileceğine işaret etti.

Beşer yıllık ihale takvimleri açıklansın

TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, rüzgar enerjisi alanında uzun vadeli öngörülebilirliğin sağlanabilmesi amacıyla kısa vadeli proje stokunun artırılması için düzenlemeler yapılmasını, orta vadeli finanse edilebilir mekanizma oluşturulmasını ve 5 yıllık ihale yol haritasının çıkartılmasını önerdi. Bunların sektörün geleceği açısından belirleyici olacağını ifade eden Yıldırım “Aksi durumda sektörde proje geliştirici danışmanlardan başlayarak, vinççiler, nakliyeciler, montajcılar, mühendislik şirketleri, küçük imalatçılar ve nihayetinde ihracat yapan büyük imalatçılar açısından 2021’in ortasından itibaren başlayacak sorunları ilerleyen aşamada geri çevirmek çok daha zor olabilir” diye konuştu.

Rüzgar tersine dönmeden…

İyi durum ve kötü durum senaryolarını çalışarak rüzgar sektöründeki oyuncuların başına kısa ve orta vadede neler geleceğini öngörmeye çalıştıklarını ifade eden TÜREB Başkanı Yıldırım şöyle konuştu: “Bu kadar üst düzey atılımın yapıldığı bir sektörün elimizden kayıp gitmesini önlemek istiyoruz. Bu bakımdan rüzgar tersine dönmeden finanse edilebilir mekanizmaları ve yatırım için cezbedici olabilecek proje stokunu ortaya koymalı ve ülkemizi rüzgar sanayisi alanında bölgenin üretim üssü olarak geliştirmeliyiz, bu hepimizin ülkemize olan borcudur.”

Gelecekle ilgili umut doluyuz

Her şeye rağmen rüzgarın Tükiye’deki geleceği ile ilgili umut dolu olduklarını ifade eden TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım “Bu alanda dünyanın en büyük şirketleri ülkemize yıllardır yatırım yaptılar ve yapmaya devam edecekler. Rüzgar bizi bir araya getirmeye, istihdam oluşturmaya, tek başına ülke elektriğinin yüzde 20’sini karşılamaya, milyonlarca dolar ihracat yapmaya yeter” dedi.

Türkiye’nin 2. otomotiv sektörü rüzgarla gelecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli teknolojiyle birlikte rüzgar enerjisini Türkiye’nin ikinci bir otomotiv sektörü yapmaya niyetli olduklarını söyledi.

Bakan Dönmez, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi oturumlarının açılışında yaptığı konuşmada Türkiye’yi yenilenebilir enerji teknolojilerinde bir merkez, teknoloji ve yazılım altyapısıyla bölgesine örnek bir üs haline getirmek için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını söyledi. Bu çabalarının en somut örneklerini de rüzgar teknolojilerinde gördüğünü belirten Dönmez “YEKA yarışmalarında ortaya koyduğumuz yerli teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon şartıyla üretimin çok ötesinde bir altyapı hamlesi başlattık” dedi. Yakın zamanda rüzgarda 10 bin MW sınırını aşmayı beklediklerini ifade eden Dönmez “Biz yerli teknolojiyle birlikte Türkiye’nin ikinci bir otomotiv sektörü yapmaya niyetliyiz” ifadesini kullandı. Rüzgar kurulu gücünde Türkiye’nin bugün Avrupa’da 7’nci dünyada ise 12’nci sırada olduğunu hatırlatan Dönmez, “Ancak yerli teknoloji ve verimli üretim anlayışıyla daha yukarı sıralara doğru hızlı adımlarla ilerleyeceğimizden de kuşkum yok. Türkiye’nin rüzgarı enerji dünyasındaki taşları yerinden oynatacak güçte. Bu yüksek potansiyelin en önemli göstergelerini son iki yılda hep beraber müşahade ettik” diye konuştu.