Ankara Üniversitesi Ekoloji ve Etraf Biyolojisi Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Latif Kurt, Salda Gölü kıyısında, gazetecilere yaptığı açıklamada, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Müdafaa Genel Müdürlüğüyle Salda Gölü’nü muhafaza çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.
Kurt, gölde başlatılacak Biyoçeşitlilik Araştırma Projesi ile bu bölgenin biyolojik çeşitliliğinin ortaya çıkarılacağını anlattı.
Latif Kurt, daha evvelden Salda Gölü etrafında tespit ettikleri dünyada yalnızca Salda Gölü etrafında bulunan iki çeşit sığırkuyruğu (verbascum) bitkisinin olduğunu aktardı.
Bu tiplerin Salda Sığırkuyruğu ve Salda Bataklık Sığırkuyruğu bitkileri olduğunu belirten Kurt, bitkilerin bulunduğu Beyaz Adalar Bölgesindeki alanların etrafının ahşap bariyer ve halatlarla çevrildiğini söz etti.
“Bu çeşitler milyarlarca yıllık evrimsel süreçte oluşmuş”
Kurt, çevrilen alanların başına bilgilendirici levhalar da asıldığına değinerek “Bu tipler milyarlarca yıllık evrimsel süreçte oluşmuş, dünyanın öteki hiçbir yerinde bulunmayan bu bazik topraklarda lokalite olmuş. Tahminen de insanlığın kıymetli meselelerine tahlil bulacak genetik bir kaynak, bir rezerv özelliği taşıyor. Salda, biyojeolojik oluşumlarının yanı sıra biyoçeşitliliği açısından da ön plana çıkıyor.” diye konuştu.
“Her iki çeşit de dünyada yalnızca Salda Gölü’nün çevresinde”
Biyoçeşitlilik bakımından son derece kıymetli olan bu cinslerin korunmasını Tabiat Varlıklarını Müdafaa Genel Müdürlüğünce önemsediğine vurgu yapan Kurt, şöyle konuştu:
“Her iki tıp de dünyada yalnızca Salda Gölü’nün etrafında 100 ila 200 metrekarelik çok lokal alanlarda yayılış gösteriyor. Bu cinslerin etrafı müdafaa bantlarıyla çevrildi. Bilgilendirici levhaları yapıldı, ayrıyeten bu iki çeşidin tohumları toplanarak tohum yem bankasına ulaştırılacak. Gelecek nesillere ulaştırılması için bu tiplerin popülasyonunun alanda genişletilme çalışmaları sürüyor. Bu tiplerin korunması son derece kıymetli. Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum başta olmak üzere Tabiat Varlıklarını Müdafaa Genel Müdürlüğü ve teknik takım bu çeşitleri müdafaa altına aldı.”
Kurt, Salda Gölü etrafında yürütülen koruma çalışmalarının dünya ölçeğinde bir çalışma olduğuna değinerek buradaki biyojeolojik oluşumların yaklaşık 4 milyar yıllık bir süreçte oluştuğunu kaydetti.
Bakterilerin kayaçlarla oluşturduğu “stromatolitler” denilen fosil oluşumların dünyada hayatın başlangıcı hakkında ipuçları verecek son derece değerli oluşumlar olduğuna da değinen Kurt, “Bu nedenle Salda Gölü’nün Beyaz Adalar kısmı bir çeşit açık hava müzesi formunda bilimsel araştırmalar için korunuyor.” bilgisini paylaştı.
Öte yandan, alanda bilim insanları, Tabiat Varlıklarını Müdafaa Genel Müdürlüğü çalışanı, Türkiye Erozyonla Uğraş, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Muhafaza Vakfı (TEMA) temsilcileri incelemede bulundu.
