İş dünyasından yeni stratejiye tam dayanak

Yener KARADENİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikalarındaki değişiklik mesajı ve yapısal reformlarla yatırım ortamının iyileştirileceği yönündeki açıklamaları, iş dünyasında moral yarattı. Merkez Bankası Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atamaları değişimin ilk işaretleri olarak yorumlayan iş dünyasına göre, Cumhurbaşkanı’nın piyasa ekonomisi kurallarına vurgu yapan açıklamaları, üretim ve yatırımlar için de güven yarattı. Mesajları “yerinde” ve “gerekliydi” vurgularıyla değerlendiren iş dünyası temsilcileri, ekonomiye bakışın kısa vadeden orta vadeye kayması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve fiyat istikrarı ile yatırım için güven ortamının oluşturulması yönündeki beyanların, tıkanıklıkların önünü açacağına işaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikalarındaki değişiklik mesajı ve yapısal reformlarla yatırım ortamının iyileştirileceği yönündeki açıklamaları, iş dünyasına moral verdi. İş adamlarına göre, Cumhurbaşkanı’nın piyasa ekonomisi kurallarına vurgu yapan açıklamaları, piyasalarla birlikte üretim ve yatırımlar için güven verdi.

Mesajları “yerinde” ve “gerekliydi” vurgularıyla değerlendiren iş dünyası temsilcileri, ekonomiye bakışın kısa vadeden orta vadeye kayması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve fiyat istikrarı ile yatırım için güven ortamının oluşturulması yönündeki beyanların yaşanan tıkanıkların önünü açacağına vurgu yaptı.

TÜSİAD: Öngörülebilirlik artırılmalı

Serbest piyasa ilkelerinin gözetilmesi ve ekonomi politikalarında öngörülebilirliğin artırılması önemli. Ekonomimiz son yıllarda yaşanan şoklar ve salgın etkisi ile zorlu bir dönemden geçmektedir. Makroekonomide dengeyi yakalamak, yüksek ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına dönmek ve istihdamı salgın öncesi seviyelere hızla çıkarabilmek için finansal istikrarın sağlanması büyük önem taşımaktadır.

Kendi kendine yeterlilik artırılmalı

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı strateji değişikliğini oldukça önemsiyoruz. Başta sağlık ve ulusal güvenlik olmak üzere, yerli ve milli bağlamda kritik pozisyondaki bütün sektörlerimizin kendi kendine yeterlilik politikalarının artırılması gerektiğini düşündüğümüz yeni dönemde; yatırımlardan dış ticarete, istihdamdan mali politikalara kadar birçok alanda yeni bir stratejiye ihtiyacımız var. Zira toparlanma sürecinin finansmanı ve organizasyonunda yenilikçi politikalara her zamankinden daha çok gereksinim duyuyoruz. Yeni dönem olarak ifade edebileceğimiz önümüzdeki bu süreçte; üretimticaret-yatırım üçgeninde göstermiş olduğumuz çabanın üzerine çıkarak, ihracata yönelik imalat üretimine ağırlık vermeliyiz.

3 ana sacayağını destekliyoruz

DEİK Başkanı Nail Olpak: Ekonomi politikalarının; fiyat istikrarı, dengeli büyüme ve makroekonomik istikrar olarak 3 ana sacayağı üzerine kurgulanmasını destekliyoruz. Çetin geçen zorlu bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla ekonominin sağlığını korumak ve ticaretin geleceğinde Türkiye’nin cazibe merkezi olmasını sağlamak hepimizin önceliğidir. Buradaki en önemli husus ise Türkiye’nin yatırım cazibesini en üst seviyeye çekmek için muhataplarımıza güven verebilmek. Ülkemizin üretim potansiyelini ve büyük pazarlara olan coğrafi yakınlık avantajlarını, hem mali hem hukuki açıdan yeni bir güven inşası ile vitrine çıkarmamız büyük bir önem taşıyor. Finansal istikrar ve güven ortamının sağlanması ile birlikte risk primlerimizin gerilemesi ve yabancı sermayenin ülkemize daha fazla yöneleceğini düşünüyoruz.

Türkiye’nin yatırımcılar için ‘cazibe’li olacağı kesin

YASED Başkanı Ayşem Sargın: Önceki gün Cumhurbaşkanımızla YASED yönetim kurulu olarak bir araya geldik ve söz konusu açıklamalarının uluslararası yatırım camiasında yaratmış olduğu büyük memnuniyeti kendilerine ifade ettik. İstikrarlı, öngörülebilir ve güvenli bir yatırım ortamının tesisi, ülkemizin büyüme ve istihdam alanındaki potansiyelini gerçekleştirmesi için en önemli başarı kriteri. Cumhurbaşkanımızın finansal istikrar, fiyat istikrarı ve makroekonomik istikrarın sağlanması ve iş ve yatırım ortamının cazibesinin artırılarak yatırımcıların desteklenmesine yönelik öngörülerini yürekten destekliyoruz. Cumhurbaşkanımızın güvene ve istikrara dayalı bir iş ortamı tesis edilmesi konusunda sergilediği iradenin ve söz konusu alanlarda öngördüğü gelişmelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hukukun üstünlüğüne dayanan, ekonomik olarak güçlü ve istikrarlı bir Türkiye’nin tüm yatırımcılar için bir cazibe merkezi olacağı muhakkak.

İstikrar, ekonomiye olumlu yansıyor

TİM Başkanı İsmail Gülle: Döviz kurlarındaki ve makroekonomik göstergelerdeki istikrar, ihracata ve yatırımlara artış olarak yansıyor. Özellikle Cumhurbaşkanımızın düşük risk ve istikrar vurgusu, yatırımlar ve üretim açısından çok daha verimli bir döneme geçiş yapacağımızı ortaya koyuyor. Ayrıca, serbest piyasanın korunacağına yönelik yapılan vurgu, ülkemizin gerek yatırımlarda gerekse tedarikte güvenilir bir liman olduğunu gözler önüne seriyor. Diğer taraftan, açıklamaların temelinde hukuk, maliye ve yatırım ortamı gibi konularda reformlar yer alıyor. Belirtmek gerekir ki, bu alanların hepsi birbirine bağlı. Hukuki öngörülebilirliğin ve hukuk bağımsızlığının sağlanması yatırım ortamını iyileştirdiği gibi, elverişli bir yatırım ortamı makroekonomik dengelere de olumlu yansıyor.

Ekonomide beklenen atılımlar

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Cumhurbaşkanımızın verdiği mesajlar, Türkiye ekonomisine ilişkin hem yurt dışında hem yurt içinde bakışın ‘kısa vadeden, orta vadeye kaymasının’ da teminatı oldu. 2021 yılı için bir yandan aşı ile ilgili olumlu haberler umutları güçlendirirken, Cumhurbaşkanımızın açıklamaları da bundan sonrası için Türkiye ekonomisinin önünü açtı. Cumhurbaşkanımızın yatırım ortamının iyileştirilmesi, reformların devam edeceği vurgusu, enflasyonla mücadeleye ilişkin verdiği mesajlar, ekonomide beklenen atılımın köşe taşlarını oluşturacaktır.

Merkez Bankası güçlendirilmeli

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni döneme ilişkin yaptığı açıklamaların umut verici olduğunu belirtmek istiyorum. Özellikle piyasa dostu ve piyasaya güven veren bir yaklaşımın benimseneceğinin altının çizilmesi önümüzdeki günlerde inanıyoruz ki ekonomimizin yakından test edeceği bir konu olacaktır. Bu çerçevede İSO olarak bugüne kadar her dönem, MB ile ilgili de her zaman temel ve tartışılmaz bulduğumuz ve sürekli vurguladığımız düşüncemiz şu olmuştur: MB, ülkemizin, itibarı en yüksek hassasiyetle korunması gereken kurumudur ve bu gerçek asla unutulmamalıdır. Çünkü ülke ekonomimizin finansal istikrarı ve finansal kredibilitenin uzun vadeli korunmasında Merkez Bankası’nın güçlü duruşu her zaman çok önemli. MB’ni eli güçlü olmalıdır. Son dönemlerde ne yazık ki bu konuda yıpratılmış olan yönetim anlayışının, yeni Başkan’ın görev döneminde tekrar bağımsızlığın ön plana alınarak, güçlendirileceğini ve ihtiyacımız olan güçlü MB yönetim anlayışına dönüştürülmesini ümit ediyoruz.

Yeni bir başarı dönemi inşa edilmeli

OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü: Cumhurbaşkanımızın ekonomi politikalarında kapsamlı ve yapısal reformlar hayata geçirileceği mesajı piyasalara moral verdi. Ülkemiz pandemi sürecine rağmen, dünyada ekonomisi, üretim hayatı nispeten en pozitif seyreden ülkelerden birisi oldu. Ancak bizim, ülkemizin ulaşmak istediği hedefler var. Dolayısıyla daha güçlü bir üretim ülkesi haline gelebilmemiz için Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği ‘kapsamlı ve yapısal reformlar’ başlığı iş dünyası ile istişare edilerek hızla hayata geçirilerek, yeni bir başarı dönemi inşa edilmelidir.

Yabancı sermaye girişi önemli

Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu: Cumhurbaşkanımızın yeni ekonomi politikasını içeren açıklamalarını ekonomide güven tesis etme noktasında çok önemli buluyoruz. Cumhurbaşkanı ekonomi politikalarının fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar üzerinde oluştuğunu, sürdürülebilir büyüme ve istihdam hedeflendiğini, güvene ve istikrara dayalı bir iş ortamının tesis edileceğini, yargı sistemi konusunda yeni adımlar atılacağını, yatırım ortamının iyileştirileceğini, harcama ve gelir kalitesinin artırılacağını yapılacak yapısal reformlarla gerçekleştirileceğini belirtti. Hızlı kalkınabilmemiz için yabancı sermaye girdisinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı bu reformlarla tekrar bu fırsatı yakalayabileceğimizi düşünüyoruz.

Daha da yapısal reformlara ihtiyaç var

ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın: Önümüzdeki dönemde makroekonomik istikrarı güçlendirip, yatırım için güven ortamının sağlanması ve bununla birlikte piyasaları rahatlatacak mikro reformlarla odaklanılması ile 2023 hedeflerine koşarak ilerleyen bir Türkiye’yi görmüş olacağız. Cumhurbaşkanımızın içinde bulunduğumuz ekonomik durumlara ilişkin analizleri iş dünyası olarak da bizlerin değinilmesini istediğimiz görüşlerle örtüşmektedir.

Öncelik huku ve yatırım ortamı olmalı

EVSİD Başkanı Burak Önder: Cumhurbaşkanımızın mesajları kuvvetli ve yerinde mesajlardı. Toplumun her kesimine de güven verdi. Öncelik hukuk alanında olmalı. Dünyaya güven mesajı verilmeli. Bu konuda dünyanın birçok yerinde ülkemizle ilgili kara propaganda yapılmakta. Üretici ve ihracatçı olan ülkemizin dünyaya vereceği fotoğraf çok önemli. Bu, doğrudan yabancı yatırımcı açısından da çok önemli. Türkiye’nin hem yerli hem de yabancı yatırımcıya ihtiyacı var. İkinci olarak da yatırım ortamının iyileştirilmesine.

Önemli olan reformların sürdürülebilirliği

TOBB İklimlendirme Sektörü Meclis Başkanı Zeki Poyraz: Yatırım ortamını güçlendirecek, güveni artıracak tedbirlerin alınacağı açıklamayı olumlu değerlendiriyoruz. Reform ve istikrar açıklaması yapılan konular isabetli konulardır. Bu reformların uygulanması göstergeleri hızlı bir şekilde olumlu hale getirecektir. Türkiye’nin altyapısı buna müsaittir. Hızlı tepki verilmiştir devamı da gelecektir. Önemli olan reformların sürdürülmesinin sağlanmasındır.

İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe: İhracatçılar olarak biz yıllardır başta döviz kurları olmak üzere her konuda istikrar ve öngörülebilirliğin önemine vurgu yapıyoruz. Küresel tedarik zincirinin değiştiği, Çin’e alternatif arayan Avrupalı markaların gözünü Türkiye’ye çevirdiği bir süreçte istikrar ve öngörülebilirlik çok daha önem taşıyor. Piyasaların verdiği olumlu tepkiye baktığımızda Cumhurbaşkanımızın ‘ekonomide yeni döneme dair açıklamalarının son derece iyimser bir hava estirdiğini görebiliyoruz. Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği yapısal reformların hızla uygulamaya geçirilmesi halinde ülkemiz yerli ve yabancı yatırımlar için yeniden cazip hale geleceği için bu dönemi fırsata çevirebiliriz.

Açıklamalar çok olumlu

OİB Başkanı Baran Çelik: Cumhurbaşkanımızın konuyla ilgili açıklamalarını çok olumlu buluyorum. İhracata dayalı büyüme, özellikle yabancı yatırıma güven verecek reformlar ile hız kanacak. İhracata dayalı büyüme için de sanayicinin rekabet gücünü artıracak destekler bu noktada büyük önem taşıyacak.

Yeni strateji Türkiye’yi önemli bir güç haline getirecek

Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran: Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ekonomideki strateji değişikliği, Türkiye’yi önemli bir güç haline getirecektir. Ekonomi politikasının üç sacayağı üzerine inşa edileceği ve nitelikli istihdam oluşturan ve yurt içi tasarruflarla finanse edilen bir büyüme yapısı oluşturulacağı söyleniyor. Bu yönde atılacak adımların üretim ve ticarete ciddi katkı sağlayacaktır. Bu süreçte ekonomik verilerde iniş çıkışlar olsa da bunun bir geçiş ve değişim süreci olduğunun bilinci içindeyiz. Ülkemiz için çabamız da hedefimiz de ortak.

Bu kararlılık, iş dünyası için önemli bir motivasyon

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar: Devlet bürokrasisinin içinden gelen tecrübeli yeni ekonomi yönetimi ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanının son açıklamaları birbiri ile örtüşmekte olup, ekonomide yeni döneme dair umut vermiştir. Özellikle ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız sözleri, yargı sistemi konusunda da yeni adımların atılacağına ilişkin vaatleri, “yatırımcılara her türlü kolaylığı gösterecek, desteği vereceğiz”, ifadeleri son derece kritik ve sonuç verecek açıklamalardır. Diliyoruz ki, özellikle son birkaç aydır sanayicinin önünü görmesini engelleyen, yatırım iştahını azaltan, kazancının üstünde maliyetle iş yapılmasının son bulduğu gerçek anlamda yeni bir döneme geçilmiş olur. Cumhurbaşkanının bu kararlığı, iş dünyası açısından önemli bir motivasyondur.

Yabancı yatırımcının ilgisi artacak

Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamış olduğu yeni ekonomi politikalarını sanayimiz ve ülke ekonomimiz açısından önemli bir atılımın başlangıcı olarak değerlendirmek mümkün. Ülkemizin kalkınmasında ve büyümesinde ana taşıyıcılar üretim ve ihracat kalemleridir. Yeni yatırımların olabilmesi için de en başta güven ortamı ve öngörülebilirlik büyük önem taşımaktadır. Zor bir süreçten geçiyor olsak da bunu istenilen düzeye çıkardığımızda, özellikle ‘yeni dünya düzeninde’ yabancı yatırımcıların da ülkemize olan ilgisinin artacağına inanıyorum. Ekonomimize güveni ne kadar artırabilirsek kur, faiz ve enflasyon konusunda da istenilen seviyelere ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Ekonomide yeni dönem açıklaması umu aşılamıştır

Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı: Cumhurbaşkanımızın konuşmasında yatırım ortamının iyileştirilmesi, mali piyasaların derinliğinin artırılması, kayıt dışılığın önüne geçilmesi, Türk Lirası’na güvenin artırılmasına ilişkin yapısal düzenlemeleri içeren mesajları, iş dünyasının mevcut sorunlarını çözeceği gibi yatırım yapmakta tereddüt eden uluslararası yatırımcıların yönünün de tamamıyla Türkiye’ye dönmesine olanak sağlayacaktır. Dünyanın siyasi ve ekonomik bakımdan tarihi bir değişim sürecinden geçtiği dönemde, ortaya konan bu yeni hedefler daha önce de ifade ettiğim gibi pandemi sonrasında ülkemizi parlayan bir yıldız yapacaktır” diye konuştu.

İlk adım güven üzerine olmalı

Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği Başkanı Kübra Erman Karaca: Son dönemde yaşanan gelişmeler sonrasında piyasalarda ve iş dünyasında güven ortamını tesis etmek önemli yapısal reformlarla mümkün olabilir. Açıklanan yeni ekonomi vizyonu çerçevesinde yatırım ortamına, mali piyasalara, kamu harcamalarına ve ekonominin kayıt altına alınmasına dayalı yapısal reformları merkezine almasını olumlu değerlendiriyoruz. Belirsizliklerin giderilmesi, sağlıklı bir yatırım ortamının oluşması, işsizlik sorunun çözülmesi ve kurdaki değişkenlik öncelikli alanlar olarak öne çıkmakla birlikte ilk atılacak adımın ekonomimizin ve onu besleyen yatırımların temelini oluşturan “güven” üzerine olması gerek. Ülkemiz mevcut durumundan çok daha iyi yerlere gelebilecek bir potansiyele sahip. Güven üzerine inşa edilmiş yapısal reformların devreye alınması bu potansiyeli açığa çıkaracak.

Güven ve istikrar şart

UTİKAD Başkanı Emre Eldener: Cumhurbaşkanımızın “Ekonomi politikalarımızı fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar olmak üzere, sacayağı üzerinde inşa ederek hedeflerimize ulaştıracağız” açıklamasını takdir ve güvenle takip ettik. Sürdürülebilir büyüme ve güçlü ekonomi için güven ve istikrar şart. Özellikle yabancı yatırımı ülkemize çekebilmek adına doğru adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz. Ülkemizde gerçekleşen altyapı yatırımlarının sürmesini ve lojistik sektörümüzü küresel piyasada daha da güçlendirmesini ümit ediyoruz.