HİDROMEK, yeni üretim üssü ile kapasiteyi artıracak

Ankara’daki ASO 1’inci OSB’de bin 400 dönümü aşkın sanayi parseli üzerinde yeni üretim üssünün inşasını tüm hızıyla sürdüren HİDROMEK, yenilikçi ürünleri, yatırımları ve geniş ihracat ağı ile büyümeye devam ediyor. HİDROMEK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ahmet Bozkurt, “Geçtiğimiz yıllarda Hidromek Üretim Üssü’nde devreye aldığımız ilk fabrikanın ardından burada inşası devam eden yeni fabrikamızı 2022 yılında faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. İlerleyen yıllarda da, yeni fabrika yatırımlarımıza devam etmeyi planlıyoruz.” dedi.

Sektörde 42’nci yılını dolduran ve yaklaşık 2 bin kişilik istihdam sağlayan HİDROMEK, bugün dördü Ankara’da, biri İzmir’de, biri de Tayland – Bangkok’ta olmak üzere altı üretim tesisinde kazıcı yükleyici, hidrolik ekskavatör, lastik tekerlekli yükleyici, motor greyder ve toprak silindiri üretiyor. 6 kıtada 100’ün üzerinde ülkede 45 binden fazla iş makinesi çalışan HİDROMEK, Şili’den Avustralya’ya, İsveç’ten Güney Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada ihracat gerçekleştiriyor.

Makinelerden çalışma esnasında uzaktan toplanacak tüm verilerin ve bu verilerin analiz edilerek know-how’a dönüştürülmesinin ancak dijitalleşme ile gerçekleşebileceğini vurgulayan Ahmet Bozkurt, “Böyle bir bilgi, makinenin tasarımında, üretiminde, servis ve bakımında geniş bir kullanım alanına sahip. Bu kapsamda biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin telematik sistemimiz HİDROMEK Smartlink ile ürettiğimiz makineleri takip edebiliyoruz.” dedi.

Kullanıcı dostu makineler üretmeyi hedeflediklerini kaydeden Bozkurt, son olarak performansı, dayanıklılığı, seriliği ve konforu ile öne çıkan H4 Serisi ekskavatörleri pazara sunduklarını dile getirdi.

“Sektörün ilk Ar-Ge merkezini kurduk”

HİDROMEK’in 2014 yılında iş ve inşaat makineleri üretimi alanında sektörün ilk teknoloji ve Ar-Ge merkezini kurduğunu hatırlatan Ahmet Bozkurt, 2018 yılında ise 2’nci Ar-Ge merkezini faaliyete geçirdiklerini bildirdi. Şu an bu merkezlerde 150’ye yakın Ar-Ge personelinin çalıştığını belirten Bozkurt, “Teknoloji üreten bir firmayız. 2019 yılında Ar-Ge harcamalarımız ciromuzun yüzde 4’ünü oluşturuyordu. Bu yıl da Ar-Ge faaliyetlerimize güçlü bir şekilde devam ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızla ürün yelpazemizi zenginleştirirken, mevcut ürünlerimizi geliştirmeyi de sürdürüyoruz. Müşteri memnuniyeti odaklı çalışma anlayışımız doğrultusunda, aldığımız geri bildirimleri de değerlendirerek tasarım çalışmalarımızı yapıyor, ürün kalitemizi sürekli yükseltiyoruz.” şeklinde konuştu.

“Yüzde 100 elektrikli ve lastik tekerlekli ekskavatör geliştirdik”

Akıllı ve çevreci makineler geliştirmeyi önemsediklerini dile getiren Ahmet Bozkurt, “Küresel ısınma ve doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi sorunların çözümüne katkı sağlamak için temiz enerji kullanan daha akıllı iş makineleri üretmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda HICON markasıyla elektrikli iş makinesi pazarına adım atan ilk üreticilerden biri olduk. HICON ailesinin ilk üyesi olarak, dünyanın ilk yüzde 100 elektrikli ve lastik tekerlekli ekskavatörü HICON 7W’yi geliştirdik. HICON 7W, sıfır emisyonlu olması ve kompakt boyutları ile şehrin birçok noktasında kolaylıkla kullanılabilecek. HICON 7W aynı zamanda ‘German Design Award 2020’ ve ‘IF Product Design Award 2020’ tasarım ödüllerini de kazandı. Bu ödüllerle birlikte, uluslararası prestije sahip tasarım ödüllerimizin sayısı 20’ye ulaştı.” dedi.

Bozkurt, şöyle devam etti: “Önümüzdeki süreçte iş makinesi sektöründe elektrifikasyon ve dijitalizasyon teknolojilerinin daha fazla geliştirilmesi ile birlikte, otonom ve elektrikli iş makinelerinin daha fazla yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Biz de bu doğrultuda otonom, yarı otonom, elektrikli ve hibrit makineler için Ar-Ge çalışmalarımıza devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Ana komponentleri kendi bünyemizde üretiyoruz”

Stratejik Yatırım Teşvik Belgesi’ne sahip olan HİDROMEK Üretim Üssü’nde ilk etapta komponent fabrikasını faaliyete geçirdiklerini belirten Ahmet Bozkurt, “Komponent fabrikamızda daha önce ithal ettiğimiz şanzıman, aks, hidrolik redüktör ve hidrolik silindir gibi ana komponentlerin üretimini büyük ölçüde kendi bünyemizde yapıyoruz.” dedi.

Yeni üretim tesisinin de mevcut fabrikalar gibi Endüstri 4.0 teknolojileri ile donatılacağını ve burada da son teknoloji üretim tezgahlarının kullanılacağını ifade eden Bozkurt, akıllı fabrikaların ön adımı olan nesnelerin interneti ve dijitalleşmeyi tasarım, üretim ve satış sonrası hizmetlerde her alana entegre ettiklerini vurguladı.