Koronavirüs salgını pek çok hayata mal oldu ve bunların büyük bir kısmı ileri yaştaki yetişkinlerdi. Lakin çocuklar ve genç yetişkinler de COVID-19’a karşı bağışıklığa sahip değil ve hastalığın çocuklarda görülme sıklığı, umursanmayacak kadar az değil.
The Washington Post’un bildirdiği üzere, 10 Eylül itibariyle ABD’de belirlenen yarım milyon olay çocuk olaylarıydı ve bu da, o tarihte bilinen tüm olayların yaklaşık %10’una denk geliyor. Ayrıyeten çocuklar bu bahiste yalnız da değiller. Kısa bir mühlet evvel yayınlanan CDC (Hastalık Denetimi Merkezleri) raporunda belirtilene nazaran COVID-19, ergenlerde daha genç çocuklara nazaran iki kat daha fazla gözüküyor. Ayrıyeten çocukların çok büyük bir kısmının okullarının tatilde olması ve çocuk testlerinin yetişkin testlerine nazaran daha sıkıntı bulunmasından kaynaklı, bu sayıların gerçeğin çok daha altında kalmış olması da mümkün.
Her ne kadar genç insanların virüsten ölme yahut önemli bir komplikasyon oluşturma ihtimalleri düşük olsa da, “daha düşük” tanımlamasının manası asla gerçekleşmeyeceği manasına gelmiyor. Washington Post makalesinde belirtilene nazaran bir pediatrik bulaşıcı hastalıklar uzmanı, bu hastalığa sahip pek çok çocuğu tedavi ettiklerini belirtiyor.
Ayrıyeten, Kawasaki hastalığına misal bir biçimde, COVID-19 geçiren birtakım çocuklarda gelişen epey önemli bir durum da bulunuyor. Her ne kadar bu durum ender olsa da, az olması önemli ve tehlikeli olmadığı manasına gelmiyor. Kolejli atletler üzerinde yapılan bir çalışma, COVID-19’u atlatmalarından sonra bile bu genç insanların kalplerinde hasar olduğunu gösteriyor. Bu hasarın ne kadar önemli olduğu yahut ne kadar uzun bir mühlet varlığını koruyacağı ise şimdi bilinmiyor.
Her ne kadar çocuklar yetişkinlere nazaran COVID-19’u çok daha problemsiz ve hatta görülebilir semptomlar olmadan atlatabilseler de, virüs hala onlara bulaşıyor ve onlar da öteki bireylere bulaştırabiliyor. Çocuklarda COVID üzerine yayınlanan CDC raporunda, okulların Avrupalı toplumlarda COVID-19 yayılmasını arttırmada önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Diğer bir deyişle çocuklar her vakit hasta olmasalar da hastalığın yayılmasına katkıda bulunuyorlar.
Ayrıyeten virüs direkt olarak çocuklara ziyan vermiyor bile olsa, aile üyelerini etkilediğinden “dolaylı olarak” çocuklara ziyan veriyor. Yeni yapılan bir hesaplama, yalnızca New York eyaletinde 4.000’den fazla çocuğun COVID-19 yüzünden bir ebeveynini yahut bakıcısını kaybettiğini gösteriyor ve Gothamist’in belirttiği üzere bu sayı 9/11 akınlarında bir ebeveyn kaybeden çocuk sayısından bile daha fazla.
Özcesi, çocuklar ve gençler için virüsün çok kıymetli olmadığını varsaydığımızda, onları önemli bir tehlike altında bırakıyoruz. Virüs onlara da bulaşabiliyor ve onlar aracılığıyla toplumların daha zayıf olan kısımlarına yayılabiliyor. Ayrıyeten, bu yayılmanın sonuçları da tekrar çocukları etkiliyor. Diğer bir deyişle, çocukların Koronavirüs’ten etkilenmediklerine yönelik söylentilerin artık durdurulması gerekiyor zira en kolay tanımla bu söylentinin gerçeklerle alakası yok.
