Dış Borç – Cari Açık Sendromu

Dış borç aldığımız için mi cari açık artıyor yoksa cari açık arttığı için mi dış borcumuz artıyor ?

2021 yılının ilk günlerinde İlhan Döğüş hocamız güzel bir tartışma başlattı. Aslında tartışma konusu kendi içinde fasit bir daire ve sonuçta yumurta tavuk olayına dönüyoruz.

İlhan DÖĞÜŞ hoca Bretton Woods kongresi öncesi

İlhan hoca, şu görüşü savunuyor. Cari açık arttığı için dış borcumuz artıyor. Fakat bunun tersi görüşte ” Türkiye daha çok borçlandığı için cari açığı arttı” epey popüler.

Önce şu durumu bir açıklayayım. Bankaya gidip TL mevduatınızdan döviz mevduatınıza para aktardığınızda döviz mevduat hesabınızda döviz artar. Ama orada gerçek bir döviz yoktur. Banka sadece, yükümlükler tarafında TL karşılığı kadar dövizi hesabınıza yazmıştır. Burada zorunlu karşılık oranı sayesinde döviz mevduatının belli bir miktarı kadar döviz bulunup TCMB’ye yatırılır.

Şimdi gelelim, ithalatçının döviz talebine; burada talep edilen döviz yurtdışına gidecek, bankanın hesaplarında kalmayacak.  Bu nedenle banka ya döviz rezervlerini kullanacak (muhabir banka dahil) ya da borçlanacaktır. Dış borçlanmanın en önemli ayağı burasıdır. İthalatın yapılması için gerçek dövize ihtiyaç vardır.

Öte yandan, Türkiye daha çok döviz cinsinden borçlandığı için de cari açığı artıyor. 2008 krizi küresel likidite koşullarındaki olumlu gelişmeler özel sektörün kullanabileceği fon olanaklarını artırmıştır.

Hatta, KaşıBeyaz’ın bile ????

Bu dönemde özel sektör yatırımları ve tüketimi hızla artmıştır. Hanehalkı tüketimindeki hızlı artışa paralel olarak Türkiye ekonomisinde çok önemli bir cari işlemler açığı belirleyicisi olmuştur.

Sonuç olarak, iki görüş de birbirine bağlıdır. Fasit bir daire dönüp durmaktadır.