Salgın sebebiyle dijitalleşmenin benimsenme suratının ivme kazandığını belirten IBM Türkiye Genel Müdürü Volkan Sözmen; yıllar alabilecek süreçlerin, artık birkaç aya sığdırılabildiğini vurguladı: “Belirsizliği ve daima değişimi dikkate alarak yıllardır çeviklik ve esneklik gereksiniminden kelam ediyoruz ve içinde bulunduğumuz periyot, kuruluşlarımızda bu yetenekleri oluşturmamızın ne kadar kıymetli olduğunu net bir halde gösteriyor.”
IBM Global Pazar Kıdemli Lider Yardımcısı Bridget Van Kralingen salgının iş dünyasındaki tesirlerine değindi. Bu devirde yöneticileri bekleyen zorluğun, yanlışsız kararları alabilmek ve gereken yiğit adımları atmak olduğunu belirten Kralingen kelamlarına şöyle devam etti: “İşletmelerin ve hükümetlerin virüsün birinci tesirine ne derece süratli reaksiyon verdiklerini gördük. Ekonomilerdeki güzelleşmenin yavaş yavaş olacağı muhakkak oluyor. Fakat dünyadaki birçok daldan iş önderleriyle konuşurken, bir şeyin çok net olduğunu görüyorum. Bu periyot dijitalliğe geçiş hızlanacak.”
Fizikî ile dijital ortasında istikrarın büyük ölçüde değiştiğini belirten Kralingen, cümlesini şu örneklerle açıkladı: “Büyük bir sıhhat kuruluşunun sıhhat hizmeti için aldığı telefon sayısı günde bin 500’den 43 bine yükseldi. 60 yaş üzeri tüm bankacılık müşterileri de artık dijitale erişebildikleri için bankalar, birçok şubenin yine açılamayacağını öngörüyor.”
Dijital hizmetleri daha evvel hiç kullanmamış bireylerin de internet alışverişi, imajlı aramalar ve öteki çevrimiçi tecrübelere ağır bir formda yöneldiğini belirten Kralingen; algılarının ve tercihlerinin kalıcı olarak değişeceğini vurguladı. Kralingen, son olarak dijitalleşmenin sürat kazandığı bu devirde iş başkanlarına gereken üç ana hareket teklifinde bulundu:
-Müşterilerle bağlantıda yeni yollar bulmak ve müşteri tecrübesini geliştirmek
-Her kesime özel uyarlanmış açık bir iş mimarisi ve teknik mimariye sahip olmak
-Ölçeklendirilmiş bir teşebbüsçü zihniyetiyle iş esnekliği ve çevikliği oluşturmak
Müşterilerin birden fazla bilgileri tesirli bir halde kullanamıyor
İçinde bulunduğumuz devrin tesirleriyle dijital dönüşümün daha yakından deneyim edildiğini belirten IBM Türkiye Bulut ve Kognitif Ülke Önderi İstek Sözen, birlikte çalıştığı müşterilerinden üç değerli geri bildirim aldıklarını belirtti:
“Hibrit bulut platformlara geçmek isteyen ya da geçmeyi planlayan müşterilerimizin oranı yüzde 80. Bu müşterilerimiz daha esnek, daha açık ve daha az merkezileştirilmiş, inançlı altyapılara gereksinim duyuyor. İkinci geri bildirim ise otomasyon hakkında. Yapılan araştırmalar şirketlerin, düşük kıymetli işlere 120 milyar saatten fazla insan kaynağı harcadığını gösteriyor. Halbuki bu kaynak daha kıymetli işlerde ve fonksiyonel bir biçimde kullanılabilir. Bunun için uçtan uca otomatikleştirilmiş sistemlere gereksinim var” dedi ve kelamlarına aldıkları son geri bildirimin data olduğunu belirterek devam etti. Sözen, bunun en kıymetli bahis olduğunun da altını çizdi: “Müşterilerimizin neredeyse yüzde 90’ı, bilgileri yanlışsız bir halde toplayamadıklarını ya da tesirli bir halde kullanamadıklarını bizimle paylaştı.”
