“Çiftlikten Sofralara iş modelimizin özünde sürdürülebilirlik var”

Sütaş, 2019 yılı boyunca gerçekleştirdiği sürdürülebilirlik çalışmalarını ve kaydettiği gelişmeleri kamuoyu ile paylaştı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Sütaş Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, “Dünyamız iklim değişikliğinin yol açtığı küresel ısınma ve doğal kaynakların hızla tükenmesinin yarattığı tehditlerle mücadele etmeye çalışırken, bu sene başında ortaya çıkan salgın her birimizi pek çok açıdan ciddi biçimde etkiledi. Bu süreç, çocuklarımıza daha yaşanır bir dünya bırakmak için hiç gecikmeden, hep birlikte ve daha büyük bir inançla mücadele etmemiz gerekliliğini bir kez daha hatırlattı. ‘Sürdürülebilir bir dünya’ hedefinin, devletlerin, tüm kurumların ve bireylerin ortak amacı olması artık kaçınılmaz hale geldi. Bu evrensel amaç doğrultusunda sürdürülebilirliği, kurumsal kültürümüzün ve ‘Çiftlikten Sofralara’ iş modelimizin özüne yerleştirdik. Mutlu ve sağlıklı bireyler, refah içinde bir toplum ve temiz bir çevre hedefiyle, sütün iyiliğini ve bereketini yaymak için 45 yıldır tutkuyla çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Elektrik ihtiyacının yüzde 80’i çiftliklerinin gübrelerinden karşılanıyor

Sütaş’ın üç entegre tesisinde de biyogaz, elektrik ve gübre üretimi yapıldığını söyleyen Duygu Yılmaz, “İneklerimizin gübreleri ve diğer tüm organik atıkları işleyip yenilenebilir enerjiye dönüştürerek; elektrik, sıcak su ve buhar elde ediyoruz. Tesislerimizin kullandığı elektriğin yüzde 80’ini ürettiğimiz bu yenilenebilir enerjiden karşılıyoruz. Biyogaz tesislerinin çıktılarını da organik ve organomineral gübre olarak değerlendiriyoruz. Bu gübreler, sadece ürün verimliliğini artırmakla kalmıyor, toprağın organik yapısını güçlendirmesi açısından da önem taşıyor. Her yıl 62 bin ton organik gübre ile 50 bin dekar toprağı daha verimli hale getiriyoruz.” dedi.

Yılmaz, 2019 yılında 345 bin ton sera gazı azaltımı sağlayan Sütaş’ın sürdürülebilirlik alanında son 7 yıldır yürüttüğü faaliyetler sonucunda toplam 28,5 milyon ağacın yapabileceğine eşdeğer, sera gazı salımını önlediğini kaydetti.

Enerji verimliliği alanındaki çalışmaların yanı sıra sıfır atık, lojistikte iyileştirmeler ve ambalaj malzemesi kullanımını azaltmak üzere de sürekli çalışmalar yaptıklarını anlatan Yılmaz, şunları söyledi:

“2018 yılında Sıfır Atık Üretim Ödülü almıştık. ‘Sıfır atık’ hedefiyle yaptığımız çalışmalar sonucunda bu sene Sütaş Entegre Tesisleri’nin tamamı için Sıfır Atık Belgelerimizi aldık. Lojistik verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalarımız sayesinde de 9 bin ton sera gazı azaltımı sağladık. Bu, dünyanın çevresini bin 180 kez daha az dolaşmak demek. Geçtiğimiz yıl, 389 ton daha az ambalaj malzemesi kullandık. Önümüzdeki süreçte ambalajlarımızdaki plastik oranını düşürmeye yönelik çalışmaları daha da geliştirmeyi hedefliyoruz.”

“27 bin üretici aileye düzenli gelir sağlıyoruz”

Sütçülüğün yüksek katma değer yaratan, sürekli ve düzenli gelir ve istihdam sağlayan, toplumsal refaha katkıda bulunan bir meslek olduğunu söyleyen Duygu Yılmaz, 7 bin kişiye istihdam sağlayan Sütaş’ın bir önceki yıla göre yüzde 18 büyüme kaydederek 3,9 milyar TL net ciroya ulaştığı bilgisini verdi. Günde 2,5 milyon litre süt işleyerek 6,5 milyon paket süt ürünü ürettiklerine dikkat çeken Yılmaz, “Yaklaşık 12 bin 200 dekar alanda yem bitkileri ve kaba yem üretimi yapıyor, yem fabrikalarımızda yılda 432 bin ton konsantre yem üretiyoruz. Geçtiğimiz yıl 21 il, bin 350 köydeki 27 bin üretici aileden çiğ süt tedarik ettik.” diye konuştu.

“Pandemi, sütün önemini bir kez daha hatırlattı”

Toplumun her kesiminin süt ve süt ürünlerine en kolay ve en hesaplı şekilde erişmesini sağlamak için gayret ettiklerini belirten Duygu Yılmaz, “Bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde beslenmenin çok önemli olduğu şu günlerde tüm dünya, sağlıklı beslenme açısından sütün önemini bir kez daha hatırladı.” dedi.

Toplumun sağlıklı süt ve süt ürünleri tüketebilmesi için çiğ süt kalitesini artırmak ve verimliliği sağlamak üzere Sütaş Süt Hayvancılığı Uygulamalı Eğitim Merkezleri’nde ücretsiz eğitim verdiklerini anlatan Yılmaz, kamu-üniversite-sanayi iş birliğinin iyi örneklerinden biri olarak gösterilen bu merkezleri 30 bini aşkın kişinin ziyaret ettiğinin bilgini verdi.

Yılmaz, eğitimlere katılan yaklaşık yirmi bin kursiyerin ise Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı sertifika aldığını açıkladı.