Cemre Yoldaş: Borsadaki korkunun fırsatçısı: Beyindeki Şeytan

Amigdala nedir?

Amigdala, duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasında birincil role sahip olan bir bölgedir. Bu bölge unutmaz. Bunun için de kişinin bir önceki deneyimlerini hatırlayarak ona göre karar almasına neden olur. İnsanın hafızasında kayıtlı anılar bulunduğu için bu bölge ayrıca, korkularınızı ve streslerinizi sert bir şekilde algılar.

Amigdala hakkında bilmeniz gereken bazı şeyler

Buraya kadar her şey normal gözükmektedir. Ancak amigdala hakkında bilmeniz gereken bazı şeyler daha vardır. Öncelikle beyninizde yer alan en ilkel alandır ve bazı olaylarla karşılaştığı zaman bunu insanın duygusal dengesini bozacak bir tehdit olarak algılayarak; ani ve orantısız duygusal reaksiyon gösterebilir. Böyle zamanlarda amigdala, insanı daha mantıklı ve daha insan yapan kısmı devre dışı bırakır. Başka bir ifadeyle, beyninizin en gelişmiş yapısı olan korteks, ilkel bir yapı olan amigdala tarafından yönetilmeye başlar.

Peki, neden gelişmiş bir yapı ilkel bir yapı tarafından yönetilir?

Günümüz şartlarında anlamsız gibi gözüküyor olsa da çok uzun zaman önce insanların hayatta kalmasını sağlamıştır. Eski çağlarda insanların, aniden karşılaştığı vahşi hayvanlar gibi birçok bilinmezlik karşısında stratejik planlar yapma zamanı yoktu. Bunun yerine tehlikeyi algılayan amigdala, vücuda bol miktarda adrenalin ve kortizon göndererek, kaslardaki kan akışını ve solunum hızını arttırır, refleksleri güçlendirir ve göz bebeklerini büyüterek bir anlamda vücudu savaşmaya veya kaçmaya hazırlardı.

Zaman ilerledikçe oldukça derin bir şekilde içinde bulunduğumuz ortam değişti ve günümüzde birçok konuda ani değil stratejik kararlar almak insan hayatını sürdürebilir kılan şey haline geldi. Ancak yaşanan bu değişim, yukarıda bahsettiğimiz muhteşem yapının değiştiği anlamına gelmesin. O, hala etkin bir biçimde insan hayatının tam merkezinde yer almaya devam ediyor. Bu ilkel sistem, günlük yaşamda insanların hayatına korsanlık yapabiliyor. Özellikle insanlar korku ile baş başa kaldıklarında…

Amigdala ve hisse senedi yatırım ilişkisi

Günlük hayatta korku duygusu ile insanlar defalarca karşılaşabilir. Örneğin bir hırsız ile karşılaşıldığında ya da karşıdan karşıya geçerken aniden karşımıza çıkan bir araba gördüğümüzde… Tüm bunlarda, ilkel sistem hala hayatımızı kurtarmaktadır. Ancak hisse senedi yatırımcısı için durum pek de öyle değildir. Hisse senedine yatırım yapan yatırımcı aldığı ya da alacağı al-sat kararlarında stratejik davranması gerekmektedir. Korku duygusu belli bir seviyeye kadar yatırımcıyı zararlardan korumaya devam eder fakat bu duyguyla baş etme sınırını geçtiği anda yatırımcı artık korku duygusu ile baş başa değildir, kendilerine amigdala da eşlik etmektedir.

Yatırımcının vermiş olduğu karardan dolayı zarar etmesi onu strese sokarken aynı zamanda ne yapacağını bilemeyeceği bir korku ile de yüzleşir ve bu esnada farkında olmadan ilkel beyinden yardım istemiş olur. İlkel beyin olan amigdala görevi devraldığında şuna bakar; bu hisse senedi daha önce karşılaştığım vahşi hayvanlardan biri mi, daha önce bana zarar verdi mi, verdiyse nasıl verdi? Amigdala yardıma geldiğinde düşündüğü tek bir şey vardır: Kendisinden yardım isteyen yatırımcının şimdiye kadar oluşturduğu kişilik kimliğini korumalıdır, bunun için de zaman kaybetmemeli ve tehdide neden olan hisse senedi kararsızlığını ivedilikli bir şekilde ortadan kaldırmalıdır. Hızlı olabilmesi için amigdala hiçbir yapının işine karışmasını istemez.

Bu yüzden de o an için stratejik karar alabilme sistemini devre dışı bırakır. Yatırımcı göz açıp kapayana kadar amigdala sayesinde ya yeni bir hisse senedi ya da boş bir portföye sahip olur. Siz stresinizin neden olduğu korkunuzla baş edemediğiniz için amigdala korsanlığına maruz kaldığınızı iş işten geçtikten sonra algılamış olursunuz. Amigdala kendisine verilmiş görevi en iyi şekilde tamamlamanın gururuyla geri çekilirken size büyük bir duygusal sersemlik ve “ben ne yaptım” düşüncesi bırakır.

Korku duygusu ve yatırımcı üzerindeki etkisi

Korku duygusu, bulaşıcı duygulardan biridir ve çok fazla yatırımcının kararını değiştirip onları derinden etkiler. Bu yüzden finansal krizlerde kırılmalar çok hızlı ve derin olmaktadır, yaşanılan panik ile bir çok yatırımcı agresif özelliğe sahip olan ilkel beyine göre hareket eder. “Neden” ve “Niçin” kısmını sorgulamadan ve ne yaptığını bilmeden sadece yapar.

Piyasalar korku kontrolsüzlüğünden ve insan beyninde olan amigdala korsanlığından geçmiş dönemlerde o kadar çok zarar görmüştür ki yatırımcıların menkul kıymetleri alım satımıyla korku derecesini ölçmek istemişlerdir. Bu yüzden 1993 yılında CBOE (Chicago Board of Trade) tarafından birçok ülke için oldukça önemli olan VIX Endeksi (Chicago Board Option Exchange Volatility Index) oluşturulmuştur.

Amigdala’nın kendisine yüklediği kurtarıcı rolde size önerdiği çözümün temelleri geçmişteki korkularında ve korkularla yüzleşme deneyimlerinde yatmaktadır. Bu önerilerin hiçbirinin temelinde ne geleceğe ilişkin ne de şimdiki koşullara ilişkin bir analiz yatmaz. Ancak yatırımcının karşılaştığı anlık durum, şimdinin ilişkileriyle meydana gelmektedir. Öte yandan yatırımcı, alacağı kararlarla geleceğe ilişkin sorumluluk duymaktadır. Dolayısıyla yatırımcı için en gerekli şeylerin bilgisi, başka bir ifadeyle olayı yaratan şimdiki zamanın ve planı yapılacak gelecek zamanın bilgisi amigdala tarafından geliştirilen reflekste mevcut değildir. O halde yatırımcı için bilinçli bir karar Amigdala’nın uzak alınmış bir karar olacaktır.

Stefan Zweig demiştir ki:

“Korku, cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa hafif de. Hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.”

Amigdala zarar gördüğünde ya da olmadığında insanlarda nasıl tepkiler oluşabileceği 1930’lu yıllarda bulunmuştu. Amigdala aynı zamanda vicdan, merhamet gibi duygularınızı barındırdığı için söküp atamazsınız da. Bir anlamda şeytanınız olduğu kadar meleğinizdir de.

Hisse senedi işlemleri yaparken bazı işlemleri zaman zaman mantıksız gelip niçin yaptığınızı fark edemeyebilirsiniz. Bu noktaya gelmeden önce sizi sakinleştirecek şeyin ne olduğunu ve vücudunuza salgılanan adrenalin hangi düzeyde kontrolden çıktığını bulmalısınız. Bunların farkındalığına sahip olduğunuz anda kontrolü ya amigdalaya bırakmaz ya da hızlı bir şekilde tekrar kontrolü ele alabilirsiniz. Unutmayın gün içerisinde sadece omuzlarınızdaki şeytan ve melekle değil aynı zamanda beyninizin aynı alanında yaşayan şeytan ve melekle de uğraşıyorsunuz…

“Acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir; her coşku şeytanla pazarlıktır.” Charles Bukowski

Cemre Yoldaş, yazarın izni ile Ekonomidoktorunuz.com’dan alıntıdır

BORSADAKİ HİPOTERMİK İNTİHARLAR

SHARPE NET KAR MARJI ve BORSA GETİRİSİ

Atilla Yeşilada: Mart’a kadar dolar ve borsa

Gedik Yatırım: 2020 Yılında Sermaye Piyasalarının “EN”leri Neler Oldu?