Büyük Ekonomiler İçin 13 Trilyon Dolarlık Kriz Dönemi Borç Tahvili Vadesi Geldi

Rekor düzeyde borç yükü omuzlayan dünyanın en büyük ekonomileri, mali krizin istenmeyen mirasıyla yüzleşmek üzere: 13 trilyon dolarlık bir borç faturası.

G7 ve önemli gelişmekte olan piyasalar ekonomilerini Büyük Buhran’dan bu yana en kötü çöküşten çıkarmak için borçlandıkça, son on yılın en ağır tahvil vadeleriyle karşı karşıyalar artık. Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, bu hükümetlerin 2020’ye göre %51 daha fazla borç çevirmesi gerekebilir.

İyi haber şu ki hem merkez bankaları hem de yatırımcılar yanlarında. Pandeminin neden olduğu uzun süredir devam eden ekonomik zorluklarla karşı karşıya olan politika yapıcılar, muhtemelen uyumlu kalarak borçlanma maliyetlerini düşük tutacaklar. Virüsün sağlık ve ekonomi üzerindeki artan etkisinin ortasında tahviller aranan bir sığınak olmaya devam ediyor.

Arbuthnot Latham’da yatırım sorumlusu Gregory Perdon, “Devlet borç oranları patladı, ancak artan borç konusunda kısa vadede endişelenmenin verimsiz olduğuna inanıyorum. Borç, bir kaldıraçtır ve kötüye kullanılmadığını varsayarsak, serveti artırmak için en başarılı araçlardan biridir” dedi.

Bloomberg verilerine göre, yeniden finansman ihtiyacı 7,7 trilyon dolarla en çok ABD’de ve onu 2,9 trilyon dolar ile Japonya izliyor. Çin’in borcu geçen yılki 345 milyar dolardan 577 milyar dolara çıktı. Avrupa’da 433 milyar dolarlık en ağır faturaya sahip ülke İtalya, onu 348 milyar dolarla Fransa izliyor. Almanya, geçen yıl 201 milyar dolara karşı 325 milyar dolara geri ödeyecek. Tüm bu vadelerin yeni borçlanmalarla uzatılması zorunlu değil.

Bloomberg anketine katılan ekonomistler büyümenin artmasıyla dördüncü çeyrekte 10 yıllık Hazine getirisinin %1,24 olacağını öngörüyor.

Yine de, küresel ekonomik toparlanmayı desteklemek için oranları düşük tutma yükümlülüğü, dünyanın politika yapıcılarında. Federal Rezerv, 2 trilyon dolarlık net arzın neredeyse yarısını satın alma hızında. Jefferies International’a göre, Avrupa’da merkez bankası tahvil alımının sonucu 133 milyar avroluk (164 milyar dolar) arz açığı yaratmaya yardımcı olacak.

HSBC Holdings Plc’nin küresel sabit getiri araştırma başkanı Steven Major, “Pratik gerçek borç seviyeleri ve oranları birbirine bağlı olduğu, çünkü gelişmiş dünyanın çoğu daha yüksek faiz oranlarını karşılayamıyor” diyor.

Bloomberg