Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Mühendislik ve Tabiat Bilimleri Fakültesi Güç Sistemleri Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mükerrem Şahin, bor kullanarak geliştirdikleri 10 eserden 4’ünün kullanıma sunulduğunu belirterek, “Diğer geliştirdiğimiz eserlerin hayvanlar üzerindeki deneyleri devam ediyor.” dedi.
Ankara Kalkınma Ajansı ve KOSGEB takviyesiyle Merkez Araştırma Laboratuvarında bor madeni üzerine araştırmalar yapan Şahin, AA muhabirine, bor madeninden gereğince yararlanılmadığını, bilhassa Almanya’da borun sıhhat bölümünde kullanıldığını öğrendikten sonra bu alanda çalışma yapmaya karar verdiklerini söyledi.
Ulusal bir kaynak olan bor madeninin bor bileşiklerini sentezleyip kristallendirdiklerini, bitkilerden elde ettikleri ekstreleri harmanlayarak uygun bor bileşikleri ile değişik karışımlar haline getirdiklerini anlattı.
Dünyada boru zerdeçal ve polen ile karıştıran bir öbür eser bulunmadığını belirten Şahin, şöyle devam etti:
“Bor propolis’ isimi verdiğimiz bu eserle hem borun antiviral tesirini ortaya çıkardık hem bitkilerden gelen sıhhati hem de propolisten gelen antienflamatuar etkiyi harmanlamış olduk. Tabiatta bildiğimiz ne varsa onları borla birleştirip insanların kullanımına sunduk. Bunları kendimize ilişkin formüllerle bir ortaya getiriyoruz. Alışılmış bize ilişkin bir teknoloji de kullanıyoruz ve eserlerimizin patentlerini alıyoruz. Dünya çapında buna muadil bir eser yok.”
Borun enfeksiyonlarda da kullanılabildiğini lisana getiren Şahin, şöyle devam etti:
“Yaptığımız öteki bir bor bileşeni ise prostat tedavisinde destekçi olarak kullanılabiliyor. Geliştirdiğimiz sıhhatte kullanılan 10 eser bulunuyor. Bunlardan 4’ü sanayi kuruluşlarımız tarafından üretilerek kullanıma sunuldu. Öbür geliştirdiğimiz eserlerin hayvanlar üzerindeki deneyleri devam ediyor. Deneylerde edilen sonuçlara nazaran onlar da yakın vakitte piyasaya sunulacak. Firmalar tarafından üretilen 4 eserimize iç piyasada bilhassa son günlerde beklenilenden daha fazla talep gelmeye başladı. Bunları gördükçe ulusal kaynaklarımızla ve insan sıhhati açısından çok daha yararlı olduğu tespit edilen eserler üretmek, insanlara yararlı olmak bizleri keyifli ediyor.”
“Halkımıza ulusal varlığımızdan elde ettiğimiz sonuçlarla bir eser sunuyoruz”
Şahin, bor madeninin sıhhat alanının birden fazla yerinde dayanak tedavilerinde kullanılabildiğini lakin 3 binin üzerinde bileşen ihtiva etmesi nedeniyle çeşitli süreçlerden geçirilmeden kullanılmasının çok tehlikeli olduğuna dikkati çekerek, “Şuna da dikkat edilmeli. Her bor, tıbbi değildir. Öncelikle temizlenmesi, kristallendirilmesi ve saflığının tıbbi düzeyde olmasına dikkat edilmesi gerekiyor.” sözünü kullandı.
Ulusal varlıklardan en güzel halde faydalanılması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Halkımıza ulusal varlığımızdan elde ettiğimiz sonuçlarla bir eser sunuyoruz. Bunda da çok başarılıyız. Üniversite ve sanayi iş birliği kapsamında elde edilen eserleri ticari forma çevirip piyasaya arz ediyoruz. Klinik deney boyutuna getirdiğimiz, hayvan deneyi için fazda olan eserlerimiz var. Sonuçta bor ve sıhhat alanında uğraş içerisinde ve öncüyüz. Ülke genelinde olduğu üzere yurt dışından da talepler gelmeye başladı. Bilhassa Rusya’dan eserler için talepler geldi. Ürettiğimiz eserlerden göndereceğiz lakin onların istediği, orada eserlerin üretimi için bir tesis kurmak. Bu mevzuda görüşmelerimiz devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
