Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle yeni bir dünya tertibinin benimsendiğine işaret eden Varank, şunları kaydetti:
“Normalde bu türlü bir ekonomik gerileme devrinde inovasyon faaliyetlerinde de yavaşlama bekleyebiliriz. Lakin bu salgında şirketler inovasyon yeteneklerini artırmak için yeni araçlar buluyor. Uzaktan çalışma, çevrimiçi alışveriş, dijital ve temassız ödemeler, uzaktan eğitim, robot teslimatlar, tele-sağlık ve hatta bu imajlı toplantılar yeni gerçekliğimiz haline geldi. Önümüzdeki on yıl içinde birkaç değerli alanda dikkate kıymet atılımlar da görmeyi bekliyoruz.”
Varank, yapay zeka, yeni jenerasyon kuantum bilgisayarlar ve güç teknolojilerinin getireceği fırsatlara da değinerek, yakın gelecekteki teknolojilerin insan odaklı olma, pozisyondan bağımsızlık ve esnek teslimat kavramları etrafında şekilleneceğini söyledi.
Süratli gerçekleşen teknolojik dönüşümün ülkelerin rekabet gücünü etkileyeceğini kaydeden Varank, “Politika yapıcılar olarak, bu dinamik, öngörülemeyen ortamda kuvvetli bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Gereğince dikkat etmezsek, geride kalacağız. Bu sebeple, paradigma değiştiren bu gerçekliğe ahenk sağlamak için erken harekete geçmeye mecbur hissediyoruz.” dedi.
“İş birliği yapay zeka çıktılarımızın tesirini artıracak”
Varank, Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlamak emeliyle başlatılan “Milli Teknoloji Hamlesi”ne ait de “Bu vizyon doğrultusunda bilhassa yapay zeka ve makine öğrenmesi, objelerin interneti, büyük data, siber güvenlik, blokzincir, 5G, uzay teknolojileri, nanoteknoloji ve biyoteknoloji yetkinliğimizi daha da geliştirmek için orta vadeli Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi hazırladık. Bu alanlarda somut yol haritalarımızı da hazırlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekanın da giderek kıymetli hale geldiğini lisana getiren Varank, yakında açıklanacak olan ve kamu, özel bölüm ve akademik kurumların ortak eforuyla hazırlanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ne de değindi.
Varank, kelam konusu stratejide beşeri sermaye, araştırma, girişimcilik, altyapı ve data kalitesini kapsayan 6 öncelik belirlediklerini anlatarak, toplumsal ve ekonomik perspektifleri, milletlerarası ve ikili iş birliğini, yapısal ve iş gücü dönüşümünü de ele aldıklarını kaydetti.
Genç araştırmacı, teşebbüsçü ve data mühendisleriyle eksiksiz bir ekosistemi içeren ulusal bir Yapay Zeka Enstitüsü yapılandırdıklarını belirten Varank, “Enstitümüzün araştırma kısımları, yetkinlik merkezleri ve birlikte oluşturma laboratuvarlarıyla çok disiplinli bir vizyonu olacak. Ekosistem genelinde iş birliği, yapay zeka çıktılarımızın tesirini artıracak. Birlikte geliştirme vizyonumuz, global aktörleri de ekosistemimize davet edecek.” dedi.
Varank, dijital teknolojiler için Ar-Ge ve inovasyon odaklı araştırma faaliyetlerini desteklediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye, yapay zeka alanındaki yayın sayısına nazaran dünyada 16’ncı sırada yer alıyor. TÜBİTAK, son 10 yılda derin öğrenme, makine tahsili, karar takviye sistemleri, e-ticaret ve büyük datayla ilgili yaklaşık 2 bin yapay zeka projesini finanse etti. Teknoloji tabanlı start-up’ları da finanse ediyoruz. Yakın vakitte yeni bir Teknoloji ve İnovasyon Teşebbüs Sermayesi Fonu kurduk.”
“Kapımız dünyanın her yerinden araştırmacı ve iş beşerlerine açık”
Türkiye’nin, maksatlarına ulaşmak için yenilikçi, katma kıymeti yüksek ve ihracat odaklı bir kalkınma modeli uyguladığını anlatan Varank, şöyle devam etti:
“İleri teknoloji eserlerin seçilip üretildiği sanayi bölgeleri ve teknoparklar kuruyoruz. Yalın üretimi ve dijital dönüşümü hızlandırmak için model fabrikaları destekliyoruz. Teknoloji Odaklı Sanayi Atağı Programımız, katma pahalı üretimi ve ihracatı artırmayı hedefliyor. Son 10 yılda yenilenebilir gücün hissesini artırmada büyük ilerleme kaydettik. Yenilenebilir güç teknolojilerine daha fazla yatırım yapmaya devam etmeyi planlıyoruz.”
Varank, geleceğin Türkiye için parlak olduğunu söz ederek, “Kapılarımız dünyanın her yerinden araştırmacılara ve iş beşerlerine her vakit açık.” diye konuştu.
İnsan kaynağına yatırım yapmaya öncelik verdiklerini tabir eden Bakan Varank, geçen yıl Memleketler arası Başkan Araştırmacılar Programı’nı başlattıklarını, program sayesinde yapay zekayla ilgili alanlarda burs verdiklerini bildirdi.
“TOGG ile global mobilite markasına sahip olacağız”
Türkiye’nin Arabası Projesi’ne ait de konuşan Varank, “TOGG, bir otomobil üretim projesinden çok daha fazlası. Elektrikli bir arabayı akıllı bir aygıt olarak tasarlayarak hem en son teknolojileri kullanıyor hem de geliştiriyoruz. Bu projeyle Türkiye, pazarda global bir mobilite markasına sahip olacak.” sözünü kullandı.
