Ak Besin, Ar-Ge’de odak noktasını etraf dostu ambalajlamaya çevirdi

Uzun ömürlü süt, yoğurt, beyaz peynir ve kaşar peyniri imalatlarıyla gıda sektörüne adım atan Ak Gıda bu ürünlere ilave süzme peynirden kaymaklı tava yoğurtlara, sütlü tatlılardan kefire kadar uzanan 300’ü aşkın ürün çeşidiyle sektördeki yolculuğuna devam ediyor. Gıda ürünlerinin daha sağlık ortamlarda korunması adına ambalajlama alanına da yatırımlar yapan şirket, cirosunun önemli bir bölümünü buradaki Ar-Ge çalışmalarına ayırıyor.

Ak Gıda CEO’su Ali Sözen, Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları için 2019 yılında yaklaşık 5 milyon liralık yatırım yaptıklarına işaret ederek, “Ar-Ge yatırımlarımızı ihtiyaca göre her yıl en az ciromuzun artış oranı doğrultusunda büyütüyoruz.” dedi.

Ar-Ge çalışmaları kapsamında yeni ürün geliştirme projelerini pilot tesis yatırımlarıyla güçlendirdiklerine dikkat çeken Sözen, “2020 yılı içerisinde TÜBİTAK 1501 Sanayi Ar-Ge Destek Programı kapsamında onaylanan ‘Peyniraltı Suyundan Yenilikçi Ürünlerin Geliştirilmesi’ projesi için çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği destekli EUREKA Projesi kapsamında üç ülke iş birliğiyle yürütülecek ‘Biyobozunur Ambalaj Projesi’ni başlatmak için de adımlarımızı attık.” ifadelerini kullandı.

Yeni ürün geliştimelerine de ağırlık veriyor

Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında ambalaj ve paketlemenin önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Sözen, “Ambalajda dayanıklılık esas alınırken, evsel atıkların düşürülmesine yönelik olarak daha düşük gramajın hedeflendiği geliştirmeler yapıyoruz. Ayrıca paket tasarımlarında yapılan değişimlerle nakliye sırasında daha hafif fakat dayanıklı ambalajlar elde etmeye çalışıyoruz. Ambalaja yönelik Ar-Ge çalışmalarımızda geri dönüşüme uygun materyaller geliştirmek de önceliklerimiz arasında yer alıyor.” dedi.

Diğer taraftan Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında ağırlık verdikleri alanlardan birisinin yeni ürün ve yeni kategorilerin geliştirilmesi olduğunu anlatan Sözen, “Tüketicilerimizin keyif alacağı, severek tüketeceği yeni lezzetler üretmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin Ar-Ge çalışmaları kapsamında Avrupalı lezzetleri Türk damak tadına uygun olarak geliştirdiğimiz Président ürünlerimizi piyasaya sunuyoruz.” şeklinde konuştu.

“Uzun ömürlü şişe aromalı süt ürünümüzü geliştirdik”

Şirket olarak ambalaj malzemelerine ilişkin sürdürülebilirlik ve inovasyon konularına odaklandıklarını dile getiren Sözen, cam şişe ya da karton kutuda ambalajlanan pastörize sütler için PET şişe ambalajları kullanmaya başladıklarını daha önce sadece karton kutularda paketlenen meyveli sütleri de geliştirdikleri PET şişelerde tüketicilere sunduklarını kaydetti.

Atık yönetimi ve sürdürülebilirlik projelerine yönelik çalışmalar yaptıklarına değinen Sözen, “Ambalaj atığını azaltmak üzere ambalajlarımızda ağırlık optimizasyonu gerçekleştiriyoruz. Yine bu yıl içerisinde, Türkiye’de bir ilk olan ‘aseptik şişe’ ambalaj teknolojisi ile uzun ömürlü şişe aromalı süt ürünümüzü geliştirdik. Ar-Ge ekiplerimizin geliştirdiği bu inovatif ambalajlama yöntemi sayesinde aromalı sütlerimizi tüketicilere tazeliğini ve besin değerini daha uzun süre koruyacak şekilde ulaştırmayı başardık.” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını kararlılıkla yürüttüklerini ifade eden Sözen, “Bu kapsamda ‘ilk’lere öncü olan ambalaj ve ürünlerimizi şirketimizin vizyonu ile paralel şekilde geliştiriyoruz. Ar-Ge merkezi’miz, alanında uzman toplam 16 çalışma arkadaşımız ile faaliyetlerini sürdürüyor.” diye konuştu.

“Sürdürülebilirlik konusunda Ar-Ge yatırımları önemli”

Ar-Ge ve inovasyonun sadece süt ve süt ürünleri sektörü için değil, bütün sektörler için başarının anahtarı olduğunun altını çizen Sözen, şunları söyledi: “Şirketlerin büyümesi ve sürdürülebilirliğini sağlaması için Ar-Ge yatırımlarının önemi büyük. Ak Gıda olarak, şirketimizin markalı ürünlerdeki büyümesini pazarda ilk olan yenilikçi ürünlerle desteklemeye gayret ediyoruz. Türkiye’deki süt endüstrisi olarak; üretim sistemleri ve hatlarımızın, teknolojimizin, paketleme yetkinliğimizin gelişmiş ülkelerde yer alan birçok süt üretim şirketinden çok daha ileri ve üstün olduğunu rahatlıkla belirtebiliriz.”