Vakıf Yatırım – Strateji 2022… Kara Göründü!

Salgın, hisse senedi piyasalarının rekor seviyelere ulaşmasını engelleyemedi

Küresel hisse senedi piyasaları, 2020 yılında salgının ekonomiler üzerinde yarattığı baskıya karşılık, merkez bankalarının genişlemeci adımları, tarihi düşük seviyelerde seyreden faiz ortamı ve yatırımcı iştahı ile birlikte rekor seviyelere ulaştı. Global borsaların toplam piyasa değeri 100 tn $ seviyesine ulaşarak, rekor seviyelere yükseldi. Bu ortamda MSCI Dünya ve MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler endeksi yılı yükselerek tamamladı. Türkiye hisse senedi piyasalarında ise salgının etkilerinin yanı sıra artan jeopolitik tansiyon, yabancı yatırımcı çıkışı, kurdaki yükseliş ve oynaklığa karşılık TL bazında rekor seviyelere ulaşılsa da, MSCI Türkiye endeksinin getirisi küresel piyasaların gerisinde kaldı.

2021 yılında hisse senedi piyasalarındaki yükselişin sürmesini bekliyoruz

2021 yılında BİST100’ün, salgınla ilgili aşılama ve ilaç çalışmalarını takip ederek, TL bazında yeni rekor seviyelere ulaşmasını bekliyoruz. Bu öngörümüzü;

i) Yeni ekonomi yönetiminin piyasa dostu söylem ve uygulamaları,

ii) Yabancı yatırımcıların, TL’de azalan oynaklık ve küresel düşük faiz ortamındaki getiri arayışlarıyla BİST’e geri dönmesinin,

iii) TL bazında rekor seviyelerde olmamıza karşılık, BİST100’ün benzer ülke piyasalarına göre halen yüksek getiri potansiyeli sunması, ve

iv) Yerli hisse senedi yatırımcı sayısının, getiri arayışı ve halka arzlar yoluyla Borsa İstanbul’a girişlerinin devamının, destekleyici olacağı görüşündeyiz.

Yukarıdaki öngörülerimiz üzerindeki risk unsurlarını ise;

i) Salgının ekonomiler üzerindeki etkisini artırması,

ii) AB ve ABD’nin Türkiye ile ilgili yaptırım kararlarını genişletmesi,

iii) Yurt içi ve yurt dışındaki ekonomik dalgalanmalar,

iv) Son dönemde ağırlığı azalsa da Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’e bağlı gündeme gelebilecek muhtemel jeopolitik riskler, olarak sıralayabiliriz.

Endeks hedefimiz olan 1.803 seviyesi %16 yükseliş potansiyeline işaret ediyor

BİST100 için 12 aylık endeks hedefimizi 1.803 seviyesi olarak belirliyoruz. Araştırma kapsamımızda yer alan şirketlere yönelik İNA analizlerimizde, TL bazlı değerlemelerde 10 yıllık projeksiyon dönemi için %13 risksiz faiz oranı ve %5,5 hisse senedi risk primi kullanarak, BİST-100 endeksi için belirlediğimiz hedef değer %16 yükseliş potansiyeline işaret ediyor. Hedef değerimiz aynı zamanda, araştırma kapsamımızda yer alan bankacılık sektörü hisseleri için ortalama %20, sanayi sektörü hisseleri için ise %15 yükseliş potansiyeline denk gelmektedir.

Hisse Model Portföy Önerilerimiz

Hisse model portföyümüzü, Akbank, Garanti Bankası, Turkcell, Vestel Elektronik, Şişe Cam, Koç Holding, Kardemir ve Pegasus oluşturmaktadır. Model portföyümüzde bankacılık hisselerinin ağırlığı %28,2 (BİST100: %18,9) olup, portföyün betası 1,13’dür.

Portföy Dağılımı Önerilerimiz

2021 yılında salgından çıkış senaryomuzla beraber büyüme beklentimize paralel hisse senetlerinin ön planda kalmasını bekliyoruz. Özellikle yılın ilk yarısında ise yüksek reel faizin korunmasını bu nedenle de mevduat faizlerinin cazip olacağını düşünüyoruz. Öte yandan Küresel çapta düşük faiz ortamı süreceğinden TL cinsi varlıkların yabancı yatırımcılar açısından cazibe merkezi olmasını bekliyoruz. Bu sebeplerden ötürü yıl genelinde yatırımcılara Ilımlı Portföy yapısı öneriyor, yılın ilk aylarında ise risk algısı yüksek yatırımcıların, hisse ağırlığı sebebiyle Agresif Portföy’ü de tercih edebileceğini düşünüyoruz.

Salgının ekonomiye etkilerine bağlı olarak endeks getirilerinde ayrışma gözlendi

Salgın, ilk fiyatlamalarda hisse piyasalarında sert satışları beraberinde getirirken, petrol fiyatlarındaki çöküşle birlikte enerji şirketleri, ardından seyahat kısıtlamaların etkisiyle havacılık sektörü olmak üzere bankacılık ve otomotiv gibi sektör hisselerinde önemli kayıplara yol açtı. Gıda perakende ve teknoloji hisseleri aynı dönemde önemli getiri performansı sergiledi. Ancak, küresel büyümeye yönelik ilk hasar tespiti ardından gelen aşı çalışmalarına yönelik haber akışlarının desteğinde hisse fiyatlarında hızla yukarı yönlü hareketler izledik. Küresel hisse piyasalarında rekor seviyeler test edilirken, BİST100 endeksi de yılı TL bazında rekor seviyelere yakın %29 yükselerek 1.477 seviyesinden tamamladı. Küresel büyümeye yönelik toparlanma beklentileri sanayi endeksinin güçlü performans göstermesini desteklerken, yabancı satışlarının yoğunlaştığı bankacılık endeksi, salgına yönelik düzenlemelerin ve risklerin odağında görülmesi nedeniyle 2020 yılını kayıpla tamamladı. Reel getiri arayışının hisse senedi piyasalarına yönelttiği yerli yatırımcı sayısında gözlenen hızlı artış ise BİST100 dışı hisselerde (XTUMY) yaşanan yükselişi desteklerken, bu hisseler BİST100 getirisinin oldukça üzerinde getiri performansı sergiledi.

Yabancı yatırımcıların alımlarıyla birlikte kasım ayından itibaren bankacılık sektörü pozitif ayrıştı

Kasım ayı başında yeni ekonomi yönetimi ile birlikte verilen piyasa dostu mesajlar ve gelen reform açıklamaları sonrasında, yılın genelinde Borsa İstanbul ve DIBS piyasasında satış tarafında olan yabancıların alımları gözlendi. Yabancı yatırımcıların kasım başından itibaren yaptığı alımlara endeksler bazında bakıldığında ise bankacılık sektörünün yabancılar tarafından tercih edildiğini izledik. Yeni yönetimin ilk aşamada bankalarla iletişime geçmesi ve sektör üzerindeki düzenlemeleri yumuşatması, bankacılık hisselerinin, yılın genelinden farklı olarak, diğer endekslerden pozitif ayrışmasına neden oldu. Yılın genelinde en yüksek getiriyi sağlayan BİST100 dışı hisseler, yabancı alımlarının yoğunlaştığı ve aşı çalışmalarına ilişkin haber akışlarının hızlandığı kasım ayından itibaren nispeten zayıf bir performans sergiledi.

Kasım ayı sonrasında yabancıların hisse ve DIBS stoku yeniden yükselme eğilimine girdi

2020 yılına başlarken 32 mlr $ seviyesinde yer alan yabancı yatırımcıların hisse senedi stoku yılı 27 mlr $ seviyeleri üzerinde tamamlarken, DIBS stoku da yılbaşındaki 15 mlr $ seviyesinden 5 mlr $ seviyelerine kadar gerilemesi ardından yılı da 8 mlr $ seviyeleri üzerinden tamamladı. Salgının ekonomi üzerindeki etkileri ilk aşamada gelişmekte olan ülkelerden yabancıların fon çıkışlarına neden olurken, Türkiye özelinde artan jeopolitik gerginlikler ve belirsizliklerin çıkışı hızlandırması, TL’de de oynaklığın artmasında etkili oldu. Kasım ayından itibaren ise yeni ekonomi yönetimiyle birlikte yabancıların hisse senedi stokunda yeniden artış gözlendi. Aynı zamanda DIBS tarafında da alımlar izledik. Yabancı yatırımcıların hisse tarafındaki tercihi ise yüksek betalı hisseler tarafında oldu. Bankacılık hisselerinde bu dönemde yabancı alımları gözlense de, 2021 yılı içinde yabancı alımlarının, TL’deki oynaklığın azalması ve ekonomi tarafındaki aksiyonlarla
Borsa İstanbul’da daha net hissedileceğini düşünüyoruz.

Yerli yatırımcı sayısı yıllık %66 artış gösterdi

2020 başından itibaren reel getiri arayışı, yıl içinde gerçekleştirilen halka arzların desteği ve mobil uygulamaların kullanımının artmasıyla birlikte, Borsa İstanbul’daki yerli yatırımcıların sayısı yıllık %66 artarak 2 mn’a yaklaştı. Bankacılık endeksindeki yatırımcı sayısı yıllık %40 artarak 469 bin seviyesine, sanayi hisselerindeki yatırımcı sayısı ise %82 artışla 1,2 mn seviyesine yükseldi. Yabancı yatırımcıların satışlarına karşılık artan yerli yatırımcı alımları sonucunda, Borsa İstanbul’daki yerli yatırımcıların payı da son 15 yılın zirvesine çıkarak %50 eşiğinin üzerine yükseldi. 2020 yılında halka arz edilen şirketlerin, halka arz sonrası hisse performanslarının BİST100 getirisinin üzerinde seyretmesi, son dönemde gerçekleşen halka arzlarda talebe yansırken, getiri arayışındaki yerli yatırımcıların, 2021 yılında da halka arzlara ilgi göstererek Borsa İstanbul’a yönelmeyi sürdüreceği görüşündeyiz.

Küresel bankacılık sektöründeki zayıflık nedeniyle BİST bankacılık endeksindeki yüksek iskonto devam etti

2020 yılında salgın endişelerinin sanayi ve hizmet sektörleri üzerinden bankacılık sektörünü etkileyeceğine yönelik beklentilerle, hem gelişmiş hem de gelişen ülke bankacılık endeksleri yılın genelinde zayıf performansını sürdürdü. Son yıllarda Gelişmekte Olan Ülke bankacılık sektörüne göre zaten yüksek iskontolu işlem gören Türk bankalarının iskontosunda bu seyir 2020 yılı içinde de değişmedi. Mevcut durumda BİST Bankacılık Endeksi, 0,54x ileriye dönük PD/DD ile gelişmekte olan ülke piyasaları bankacılık endeksine (0,96x ileriye dönük PD/DD çarpanı ile işlem görüyor) göre %43 iskontolu işlem görmektedir. Sektörün son iki yıllık ortalama iskonto oranı ise %47 seviyelerinde yer alıyor. Salgınla birlikte gelişmekte olan ülkelerden yaşanan fon çıkışların hedefinde olan ve 2020 yılında yabancı satışlarını en sert hisseden sektör olan bankacılık sektörünün, 2021 yılında karlılıkları üzerinde baskı devam etse de, yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlarla yeniden Borsa İstanbul’a geri dönüş sinyali veren yabancı yatırımcının tercihi olacağını düşünüyoruz.

Sanayi endeksi güçlü performans sergilese de benzerlerine göre %34 iskontolu işlem görüyor

Yıl içinde TL bazlı zirveleri test eden Borsa İstanbul endeksindeki yukarı harekette, sanayi hisselerinin önemli bir performans sergilediğini gördük. Özellikle salgında en kötünün geride kaldığı fiyatlamalarının aşı haberleriyle birleşmesi ardından da küresel ekonomilerdeki toparlanma sanayi hisselerinde fiyatlandı. Bununla birlikte, mevcut durumda BİST Sanayi Endeksi, 7,50x ileriye dönük FD/FAVÖK ile Gelişmekte Olan Ülke (11,3x ileriye dönük FD/FAVÖK çarpanı ile işlem görüyor) sanayi endeksine göre %34 iskontolu işlem görürken, son iki yıllık ortalama iskonto %39 seviyesindedir. Yılın ilk yarısında ekonomideki büyümenin desteğinde sanayi hisselerindeki yukarı fiyatlamaların devam edeceğini düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında ise politika faizindeki indirim süreci, hisse performansları üzerinde belirleyici olacaktır.

Yurt dışı ve yurt içi gündem maddeleri

Aşılamanın hızı, küresel büyüme için önemli

Mevcut durumda aşılama yapılan nüfus, toplam nüfusun ancak %1’i seviyelerinde seyretmektedir. Küresel büyümeye dönüş beklenen 2021’de toplumsal bağışıklığa ulaşma hızı, salgında ekonomiler için sağlanan teşvik ve desteklerin ardından, ülke büyüme hızlarına etki yapacak en önemli gelişme olacaktır.

NATO liderler zirvesinin, Şubat ayında Biden’in katılımı ile toplanması bekleniyor

ABD’nin seçilmiş başkanı Biden’in 20 Ocak tarihinde yemin ederek göreve başlaması ardından, şubat ayında NATO liderler zirvesine katılması bekleniyor. ABD tarafından Türkiye’ye yönelik alınan (ilk kez bir NATO üyesi ülkeye uygulanan) CAATSA yaptırımları sonrasında zirvedeki temaslar yakından izlenecektir. Toplantı, NATO-Türkiye ilişkilerinin yanı sıra mart ayındaki AB zirvesi öncesinde en önemli gündem maddeleri arasında yer alacaktır.

AB ile Türkiye ilişkileri, 25-26 Mart tarihlerindeki liderler zirvesinde masaya yatırılacak

Doğu Akdeniz doğalgaz rezervlerinin çıkarılması amacıyla Türkiye’nin devam ettiği sondaj ve sismik araştırma faaliyetleri nedeniyle Avrupa Birliği, 2020 Aralık ayındaki Liderler Zirvesinde Türkiye’ye yaptırım uygulama kararı aldı. Zirve sonrasında yayınlanan sonuç bildirgesinde, yaptırım listesini genişletme ve Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine katılan kişi ya da kuruluşların listeye eklenmesine karar verilirken, izlenecek yeni yol haritasının belirlenmesi için, Mart 2021 zirvesi öncesinde Türkiye ile ilgili bir rapor hazırlanarak, bu rapora göre yaptırımların seyrinin belirlenecek. NATO zirvesindeki temaslara ve açıklamalara göre sonuç bildirgesinin şekilleneceği görüşündeyiz.

Enflasyonun düşürülmesi, sıkı para politikasının korunması ve sürdürülebilir büyüme öncelikli konular

2020 Kasım ayında TCMB Başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanı’nın değişimi ile başlayan dönemde, ilk alınan aksiyonlar faiz artışı, politika faizinde sadeleşme ve enflasyonun kalıcı düşüşü için sıkı para politikasının devam edeceği mesajı oldu. 2021 yılında enflasyonun kalıcı olarak indirilmesine yönelik atılacak adımlar, politika faizinin izleyeceği patika yanı sıra rezerv biriktirmeye yönelik aksiyonlar ön planda olacak. Aynı zamanda, küresel büyüme döneminde ekonominin sürdürülebilir büyümeye ulaşması için ekonomi yönetiminin atacağı adımlar izlenecek.

Reformların daha sık konuşulduğu, Türkiye’nin AB ve ABD ile ilişkilerinin yeniden şekilleneceği döneme giriyoruz

Türkiye’nin risk priminde gözlenen düşüşün devam ettirilmesi, yabancı yatırımcıların yeniden TL varlıklara ilgisinin artırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi çerçevesinde reformlar vurgulanırken, 2021 yılında hukuk ve yargı başta olmak üzere reform çalışmalarının hızlanması beklenebilir. AB ve ABD ile ilişkilerde de yeniden yakın temasların artacağı bir dönem beklenmekle birlikte, kısa vadede NATO ve AB liderler zirvesinden gelecek açıklamaların tonu ve ülkeler arası temasların, ilişkilerin yeniden şekillenmesi üzerinde önemli rol oynayacağını düşünüyoruz.

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Vakıf Yatırım