“TOGG, yerli mobilitenin çekirdeği olacak”

SELENAY YAĞCI

Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) sohbet etkinliklerinin ikincisini yine derneğin Youtube kanalında gerçekleşti. Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Akıllı Yaşamda Mobil, Elektrikli, Bağlantılı ve Otonom Platformlar’ etkinliğinin konuğu Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Genel Müdürü Gürcan Karakaş oldu. Karakaş etkinlikte, hedeflerinin Türkiye’nin küresel rekabet edebilen akıllı cihaz markası yaratmak ve Türkiye’nin mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturarak yeni iş modelleri çıkarmak olduğunu ifade etti.

Açılışta konuşan TESİD Başkanı Müjdat Altay, salgında tüm dünyada sanal ortam kullanımın giderek yaygınlaştığını belirterek, “Salgın nedeniyle sanal ortamda buluşuyoruz. Sanal ortamı elektronik yapıdan ayrıştıramayız. Sanal ortam elektronik devrelerden oluşan ağın üzerinde koşuyor. Elektronik sektöründe çalışanlar, şunu söyler: Elektronik, sanayinin tüm dikeylerinde bir kaldıraç rolü oynar. Bu salgında anladık ki; elektronik yaşamsal öneme sahip. Biz TESİD olarak gelişmesi için çaba sarf ediyoruz. Bu sebeple akıllı yaşam başlığı altında bir dizi sohbet planladık. Bunlardan biri de akıllı yaşam ve ulaşım. Artık arabalar, yürüyen bir elektronik cihaz haline geldi. Elektronik devreler arabanın her yerinde. Bu sebeple ulaşımla başlamak istedik” dedi.

Etkinlikte açıklamalarda bulunan TOGG Genel Müdürü Gürcan Karakaş, yerli oto ile ilgili merak edilen sorulara yanıt verirken, akıllı mobilitenin otomotiv dünyasının yarını olduğunu, Türkiye’nin de buna hazırlandığını anlattı. Karakaş, kendilerine en çok sorulan sorunun ‘neden şimdi’ sorusu olduğunu açıklayarak, “Otomotiv sektörü bir dönüşümün içinde. Özellikle nesnelerin interneti ile farklı imkanlar çıkıyor. Bu teknolojinin kırılma noktalarını değerlendirenler için iyi bir fırsat. Bizim önümüzde böyle bir fırsat var. Cep telefonlarının başına ne geldiyse otomobilin de başına geliyor. Bu da fırsatlar doğuruyor. Sosyal hayatta olan her değişim otomotive de yansıyor. Akıllı binalar, akıllı arabalar, akıllı şehirler zamanına az kaldı. Bizim şu anda 2023 yıllarına hazır olma fırsatımız var. O yüzden doğru zamanda, doğru yerdeyiz” diye konuştu.

“Otomobilde klasiklerle ayrışma yaşanacak”

Elektrikli otomobillerin 2022-2025 arasında demokratize olmasının beklendiğini söyleyen Gürcan Karataş, şunları anlattı: “Bir fırsat penceresinden ilk girenler olursak fayda sağlamış olacağız. Otomobil dünyası 2035’e hazırlanıyor. Bu çok uzak bir zaman değil. Klasik otomobillerin karlılıkları yüzde 99’lardan yüzde 60’ların altına iniyor. Adetler düşeceği için karlılık düşecek. Çift basamaklı karlılıkların olduğu alanlar ise elektrik ve elektronik, nesnelerin interneti ve akıllı mobilite alanları olacak. Hatta yüzde 40’ını mobilite oluşturacak. Bunlar gerçekleşecek, şimdiden planını yapabiliriz.”

Batarya teknolojilerinin geliştiğini ve menzilin giderek arttığını da ifade eden Karakaş, “Bu otomobiller yaygınlaşacak, şimdi planlamasının geliştirilmesi lazım ki 2025’te kullanabilelim. Mobilite ekosistemi çok daha fazla büyük fayda sağlayacak yapıya bürünecek, klasik otomobil üreticilerinden ayrışma sağlayacak” dedi.

“Dönüşüm TOGG’lu da olacak TOGG’suz da”

Tüketici odaklı şirket olmak zorunda olduklarını vurgulayan Karakaş, “Her yıl yüzbinlerin beğenisi kazanmak zorundayız. Bunu sadece Türkiye’de yapmamız yeterli değil. Başarı için küresel boyutta rekabetçi olmamız gerekiyor. Ana hedeflerimizden biri; fikri sınai hakları bize ait, Türkiye’nin küresel rekabet edebilen akıllı cihaz markasını yaratmak. İkincisi de Türkiye’nin mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturarak, yeni iş modellerini inşa edebilmek. Mobilite kullanım platformuyuz. Otomobil işin merkezinde, iş modelleri için de start-uplarla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Eninde sonunda benzin ve dizelin biteceğini ve yerini hidrojen yakıtının ya da elektriğin alacağını ifade eden Karataş, “Bu TOGG’lu da olacak TOGG’suz da olacak. Zamanında hazırlanmak istiyoruz. Türkiye’nin dış ticaret açığına 7 milyar dolar katkı olacak” dedi.

İlk modeli çıkartmak için ciddi zaman ve rekabetçilik baskısı olduğunu kaydeden Karakaş, “Kendine ait markası olacak. Milli özgürlüğün tarifi bu… Bu işe yeni başlayan şirket olarak yüzde 51’lik yerlilik hedefi belirledik. İleride yüzde 68’lere çıkaracağımızı söylüyoruz. Bu da üretilenler arasında en yüksek yerlilik oranı… Zaten yüzde 100 yerli yapmak rekabetçi olur mu bilmiyoruz. Tedarikçilerimizin yüzde 98’den fazlasını tamamladık. TESİD’in birçok üyesi ile görüşüyoruz. TAYSAD’da 400’den fazla üye var bizim toplam tedarikçimiz 300. Bunlarından da yüzde 78’i Türkiye’den… Maalesef, her firma ile görüşemeyiz. İştahla beraber yetkinlikle birleştiği zaman her şey yapılabiliyor. İştahı ve yetkinliği olanı tercih etmek zorundayız. 2022’nin sonunda hazır olmak için gece gündüz zamana karşı yarışıyoruz. İlk ürünümüzde iştahın yanında yetkinlikle çözmeye ihtiyaç duyuyoruz” diye konuştu.

“Otonom araç piyasaya girince biz de hazır olacağız”

Gürcan Karakaş şunları söyledi: “Bataryayı ‘hücre’ teknolojisinden tasarlayıp, birlikte geliştiriyoruz. İlerleyen yıllarda batarya paketinden hücre üretimine doğru ilerleyebiliriz. Enerji yoğunluğu en yüksek pil olsun diye aylardır üzerinde çalışıyoruz. Herhangi bir teknolojiyi alıp getirmiyoruz. Testlere başladık. Menzili uzun, uzun ömürlü ve hızlı şarja uygun olacak. Gemlik fabrikasında zemini güçlendirme yapıyoruz. Planlandığı gibi gidiyor. Şu ana kadar 3 binin üzerinde kolon yerleştirdik. Binaların oturacağı kaya olmadığı için biz yapıyoruz. Bittiğinde 40 bin kadar zemin güçlendirme kolonu yapacağız. Otonom araç hedefi level 4-5 kurgusu üzerine çalışıyoruz. Yazılım ihtiyaçlarımız için savunma sanayiinden gelen çekirdek ekibimiz var. Henüz takvim için erken ama şunu söyleyebilirim, otonom sürüş piyasaya girdiği andan itibaren biz de hazır olacağız.”

“İKİ PATENT BAŞVURUMUZ SONUÇLANDI”

“PATENT başvurularımız var. İkisi sonuçlandı. Burada önemli olan fikri mülkiyet hakkı… Önem verdiğimiz bu. Zamanla yarışırken, patent araştırması yapalım düşüncesinde değiliz. Örneğin Careem yeni bir şey icat etmedi, patentli iş değil ama iş modeli iyiydi. Uber onu 3 milyon dolara aldı. Yeni otomobillerin dünyasında artık içeriye birçok teknoloji giriyor. Tüketicin hayatını kolaylaştıracak tüm teknolojileri kendin geliştiremezsin. Partner olarak çalışarak, sinerji yaratabilirsin. 100 yıllık otomobil şirketleri her şeyi kendileri yapmaya çalıştı, şimdi start-uplar onlardan daha değerli… İlk olarak C-SUV ardından C-Sedan modeli, daha sonra C-Hatchback, B-SUV modeli ile çıkaracağız. Sektöre baktığımızda 10 yılda büyüyen yüzde 8 segment SUV’lar… C segmenti hızlı bir şekilde büyüyor. Türkiye’de de Avrupa’da da böyle. ”