Tüm yerküreyi tesiri altına alan salgın birçok meydanda esaslı değişikliklere neden oldu. Salgın nedeniyle bir araya gelemeyen kişiler görüşmelerini sanal yerkürede gerçekleştirirken, küçük çapta içtimalar da online olarak gerçekleştirildi.
İptal olan şenlik, fuar, konser ve lansmanlar da salgının devam etmesi nedeniyle sanal ortamda gerçekleşmeye başladı.
Film bölümünde çekimin farklı bir mekanda yapıldığı izlenimini vermek üzere yıllardır kullanılan “green box” teknolojisini daha gerçekçi atmosferde canlı yayınlara aktarmayı başaran Türk teşebbüsçüler, bu süreçte ihracatlarını süratle artırdı.
ABD, Kanada ve Avrupa memleketleri başta olmak üzere 30’u aşkın memleketteki TV kanalları ve internet üzerinden canlı yayınlanan programlarda kullanılan teknoloji, Çin’de bir stadyumdan yapılan canlı yayın sırasında sanal bir ejderhanın seyircilerin üzerinden uçurulması ve sahneye konması manzaralarıyla yerküre çapında ün kazandı.
Türk teşebbüsçüler, salgın sürecinde ise yerkürenin dört yanındaki tertipleri “artırılmış gerçeklik”le izleyiciyle buluşturdu.
Ege Hür Ortamı’nda bulunan Zero Density ortaklarından ve Umumi Yönetici Yardımcısı Mehmet Özkan, yaptığı açıklamada, firma olarak bugüne kadar 140 bin saatlik canlı yayın yaptıklarını söyledi.
Türkiye’den 33 memlekete “sanal stüdyo” ihraç ettiklerini belirten Özkan, “İnsanlar salgın sonrası ne yapacaklarını araştırmaya başladıklarında bizlerle görüşmeye başladılar. Yurt dışında canlı konserler, canlı etkinlikler mealinde sanal olarak tasarruflarımız mevcut. Bunların artık vakitle daha da artacağını varsayım ediyoruz.” diye konuştu.
Güney Kore’de konser, Hollanda’da armağan töreni
Firmanın Ar-Ge sorumlusu Kuban Altan ise salgın sürecinde firma olarak yurt dışında yaptıkları büyük tertiplerden bahsetti.
Hollanda’da bir firmanın girişimcileri için inovasyon armağanları tertibini sanal stüdyoda yaptığına işaret eden Kuban, şöyle konuştu:
“Bu armağanlar sanal stüdyonun içinde haftada 3 gün canlı formda yapıldı. Çin’de bir araba firmasının lansmanı da sanal stüdyolarda yapıldı. Modeller, modellerin renkleri gerçek vakitli ve artırılmış gerçeklikle gösteriyorlar. En ilginci ise Güney Kore’de K-Pop konserleri de artırılmış gerçeklik teknolojiyle sanala döndü. Bu konserleri izlerken de fiyat ödüyorlar. Seyirciler konsere fiziken gidemiyorlar lakin izlemek için fiyatlı bir biçimde bu konseri hanelerinde seyrediyorlar. Bu da bizim teknolojimizle gerçekleşiyor. ”
Sanal stüdyonun tasarrufunun her geçen gün arttığını vurgulayan Kuban, “Yöntem eski bir teknoloji lakin son birkaç yılda gerçekçilik seviyesi çok üst boyutlara ulaştı. Son birkaç yıla kadar sanal stüdyo ile yapılamayan işler yapılmaya başlandı. Biz kendimizi gördüğümüzde bile neresi gerçek neresi sanal anlamakta zorlanıyoruz. Kovid-19 salgını geçtikten sonra da bu çeşit tertiplerin devamı gelecektir. Daha az kişiyle çok devasa büyük stüdyoları yapmanız mümkün.” değerlendirmesinde bulundu.
