Nokia 7610’un Şaka Gibi Gelen Özellikleri

Gündemde henüz yapay zeka diye bir kavram yokken, akıllı telefonlarla ilgili her şey sadece hayal iken Nokia tabiri caizse alemin kralıydı. Telefon piyasasında yapılan bütün yenilikleri önce Nokia yapar, ardından Samsung, Ericsson, LG gibi markalar gelirdi. Genel olarak en seri model çıkaran, en çok tasarıma sahip olan ve her cebe göre cihaz çıkaran Nokia markasıydı. Haliyle inovasyon denince de Nokia karşımıza çıkardı. İşte böyle bir zaman içerisinde Nokia 7610 oldukça iddialı bir kasa yapısıyla ön plana çıktı.

Simetri hastalarının pek haz etmediği tasarımıyla stil ve tarz olarak kendine has bir yapıda sunulan, 3 farklı dahili renk seçeneğiyle oldukça sportif ve güçlü bir görsele sahip olan Nokia 7610, özellik olarak da fena değildi (dönemine göre). Mesela 10 dakikalık video kaydetme özelliği ve dahili 8 MB hafızası ile oldukça ilgi çeken bu güzide modelin özelliklerine gelin hep birlikte göz atalım. Hatırlayanlar için tatlı bir nostalji yolculuğu, ilk kez gören arkadaşlarımız için ise birteknoloji keşfi olsun. Hazırsanız Nokia 7610’un özelliklerini keşfetmeye başlıyoruz.

Önce efsaneyi hatırlayalım: Nokia 7610 ne zaman çıktı?

Apple ailesinin ilk akıllı cihazı olan iPhone 1, 2007 senesinde tanıtılmıştı hatırlarsanız. İşte bu tanıtımdan tam 3 sene geri gidelim ve cihazın çıkış ayı olan Mart 2004 tarihine gelelim. Nokia özellikle boyut ve kalınlık konusundaki çalışmalarını bu model ile gerçekten ön plana çıkarmıştı. 7650 modelinin devamı niteliğinde karşımıza çıkan 7610, renk olarak 2 farklı tema ile gelmişti. Tasarım olarak radikal bir değişikliklegelen model, özellikle orta büyük ve ağır bir telefon olarak nitelendiriliyordu.

O dönem rakip cihazlardan olan Siemens SX1 ile kıyaslandığı zaman (Boyutsal olarak), daha ince görünüyordu. Görsel olarak insanlar telefonun küçük olmasına daha çok önem veriyordu diyebiliriz. İki farklı renk varyasyonundan biri açık ton diğeri ise koyu ton olarak karşımıza çıkıyor. İncelik olarak açık tonda daha farklı bir sade bir görüntü olduğu için ince hissettirdiği söyleniyordu.

Cihazın arka tarafı yuvarlak kenarlı bir dikdörtgen yapısıyla karşımıza çıkıyor. Bu sayede elde rahat tutulabiliyor. Zaten o dönem bütün telefonlar tek el ile kullanılıyordu ve bu oldukça pratik bir kullanım sunuyordu. Form olarak hemen hemen her telefon aynı yapıda karşımıza çıkıyordu. Kapakları değiştirerek farklı seçeneklerine de ulaşabiliyordunuz. 900 mAh kapasiteli pil yapısı sayesinde 180 dakika konuşabiliyordunuz. Tabi bunlar fabrika verileri. Biz oyun oynayarak ya da videolarla şarjını çok hızlı bitiriyorduk.

Unutamadığımız Nokia java oyunları 7610’da da yerini almıştı:

Nokia klasiği hakkında herkesin kesinlikle güzel yorumları vardır. En azından çok iyi hatırlanan oyunları var. Java oyunları ise bu efsanelerin içerisinde hatırı sayılır düzeyde takipçiye sahip. Nokia 7610 oyunları konusunda çok fazla seçenek bulunuyordu. Cihazın yapısı sportif olduğu için güçlü bir görsel sunuyor ve oyunlarda da aynı kararlılığını sağlıyordu. Tipik bir gameboy ile oyun oynama hissiyatı yaratan cihazda pek çok oyun oynayabiliyordunuz.

Lightning Dance of Passion for Fighting, Bounce Tales, Diamond Rush 3, Pro Evolotion Soccer, Hill Climb Racing, 3D Bio-Soldiers gibi pek çok oyun efsaneleşmiş bir şekilde Nokia 7610 için ön plana çıkıyordu. Tabi java için sürekli oyun geliştiren şirketler olduğu için ister 2G internet bağlantısı üzerinden oyun indirebiliyordunuz isterseniz de yakınlarınızda bir bilgisayarcı var ise (ki bu işlerden de anlayan biri olması lazım) hemen yükletebiliyordunuz. Nostalji oyun severlerin hala bir yerlerden bulup oynadığı oyunlar işte bu cihaz ile saatlerce oynanırdı.

Adeta döneminin marjinal akıllı telefonu gibiydi:

Hem tasarımıyla hem de kullanış kolaylığıyla asi bir duruş sergileyen Nokia 7610, adeta döneminin akıllı telefonu gibi kullanılıyordu. Hafızasının 64 MB hafıza kartı destekliyor olmasından tutun da, ekstra aparatlar takarak mp3 çalar özelliğini kullanabilmeniz bile heyecan vericiydi. Tasarım olarak çoğu kişinin ilgisini çekmese de özellikle genç arkadaşlarımızın hep ellerinde idi. Bu cihazın kutusundan bir de taşıma bilekliği çıkıyordu. Bu sayede çoğu kullanıcı telefon elinde iken aynı zamanda da bilekte bağlı olurdu. SMS, MMS, e-posta ve anında mesajlaşma gibi özellikler ile hızlı bir iletişim sunuyordu.

Tuşlarından çıkan tak tak tak sesler ile mesajlaşmanın keyfi de bir başka idi. Hele ki T9 dediğimiz yazı dili Nokia ile meşhur olmuştu. Bunun yanında internet tarayıcısı olarak WAP 2.0 kullanılırken, XHTML, HTML seçenekleri de çoğu zaman kendi çapında sörf imkânı sunuyordu. Mini sim takılabilmesi, 118 gram olması, bluetooth v1.1 ile diğer cihazlarla mp3 ya da video transferi yapabilmesi büyük artı sunuyordu. 1 MP kamera ve 250 saat bekleme modunun olması da gençlerin tercih sebeplerinden biriydi.

Peki Nokia 7610’un teknik özellikleri nelerdi?

  • İşletim Sistemi Symbian OS v7.0s, Series 60 v2.0 UI
  • Ekran: 2.1″ | 176×208 piksel
  • Kamera: 1MP | Video kaydedici
  • Pil: 900mAh | Li-Ion
  • Depolama: 8MB depolama, RS-MMC kart yuvası
  • Ağırlık & Kalınlık: 118g, 19mm kalınlık
  • Stand-by süresi En fazla 250 saat
  • Konuşma süresi En fazla 3 saat
  • Pil çıkarılabilir Li-Ion 900 mAh pil (BL-5C)
  • 2G Bantları: GSM 900 / 1800 / 1900 GSM 850 / 1800 / 1900 – Nokia 7610B for US
  • Bluetooth: v1.1

Döneminin en karizmatik, kararlı ve marjinal cihazlarından olan Nokia 7610, lise bahçelerinde, okul kantinlerinde, internet kafe masalarında sıklıkla gördüğümüz, meşhur zil seslerini duyduğumuz telefonlardan birisiydi. Kimileri görüntüsünü, kimileri kullanışını, kimileri de 10 dakikalık video süresi içinde izlediklerini ya da dinlediklerini anımsıyor. Köşe başı telefon bayilerinden tutun da teknoloji mağazalarının kampanyalı ürünleri arasında her zaman kendine bir yer bulan 7610 için söyleyecek pek çok söz var. Peki sizlerin yorumu nedir? Aranızda Nokia 7610 kullanan arkadaşlarımız var mı? Hatıralarınızla ve düşüncelerinizle içeriğimize katkı sağlayabilirsiniz.

Tapkı Nokia 7610 gibi birbirinden efsane modellerin yer aldığı bu testimizdeki telefonlardan kaçını hatırlayabileceksin?