Güney Örnek: BORSADA GÖRECELİ DEĞERLEME YÖNTEMİ

Bir süredir devam eden temel analiz yazılarımıza en fazla gelen dönüş bir hissenin ucuz mu pahalı mı olduğu sorusu oluyor. Bu tarz sorulara yanıt veremesem de en basit yoldan bir hisse senedinin fiyatı hakkında nasıl yorum yapabiliriz bunu anlatacağım. Baştan söyleyeyim, bu yazıda bahsi geçen örnekler eğitim amaçlı yazılmış olup asla yatırım tavsiyesi olarak algılanmamalıdır.

Değerleme yöntemlerine geçmeden önce fiyat ve değer kavramlarına değinmemiz gerekir. Hisse senedinin fiyatı piyasada kabul gören ve yatırımcıların almaya razı olduğu bir ölçüyken, değer kavramı bundan farklıdır. Varlığın gelecekte olması beklenen fiyatıdır değer. Kimi zaman temelde hiçbir şey değişmese de aynı malı daha yüksek fiyata almak zorunda kalabilirsiniz. Yani ödediğiniz rakam olması gereken değerle eşit olmayabilir. Bunun önüne geçmek adına şirketin piyasa fiyatı ile değerleme sonrası olması beklenen piyasa değeri arasındaki farka odaklanıyoruz ve buna göre bir yorumda bulunuyoruz.

Eğer bulduğumuz değer, şu anki piyasa fiyatından yüksekse alım yönünde, düşükse satım yönünde bir karara varıyoruz. Değerleme yöntemlerinin tamamı hisse senetlerinin olması gereken değerinden ne kadar uzakta/yakında olduğunu gösterir. Birçok değerleme yöntemi var, bunlar:

  • İndirgenmiş Nakit Akımları Yöntemi
  • Göreceli Değerleme (Piyasa Çarpanlarına Dayalı Model)
  • Karpayı İndirgeme Yöntemi
  • Net Aktif Değer yöntemleridir. (Listeyi uzatmak mümkün).

Bu grup içerisinde INA ve göreceli değerleme daha sık kullanılır. Göreceli değerleme, firmanın geleceğine ilişkin daha az tahmin (nakit akımlarının büyüme öngörüsü …) ve matematiksel hesaplamalar içerdiğinden dolayı INA’ya karşın kolay bir yöntemdir. Ayrıca değerleme esnasında varsayımlar değil, gerçekleşmiş veriler dikkate alınır. Bankacılık sektörü bu yöntem için ideal bir sektördür.

Bugünkü yazımızda QueenStocks programı üzerinden göreceli değerleme diğer adıyla relative/piyasa çarpanlarına dayalı modeli örnek bir firma üzerinden örneklendireceğiz.

Göreceli değerleme, bir şirketin diğer benzer şirketlere kıyasla belli rasyolar içerisinde nerede yer aldığını gösterir. Bu anlamda seçilen şirketi diğer firmalar üzerinden karşılaştırır ve piyasada nasıl fiyatlandığını, bunun ne kadar altında ya da üstünde olduğunu söyler. Bunun için -sektörlere göre değişmekle birlikte- genelde aşağıdaki standart oranlar kullanılır, bu oranlar her bir şirket için doğru piyasa değerini bulmamıza yardımcı olur.

  • Fiyat/Kazanç Oranı
  • Piyasa Değeri/Defter Değeri
  • Fiyat/Satış Oranı
  • Firma Değeri/Net Satış (şirketi satışlarının kaç katına satın alabilirim)
  • Fiyat/Nakit Akış Oranı
  • Firma Değeri/FAVÖK (Piyasa Değeri + Net Borç) / Nakit Akışları
  • Piyasa Değeri/Net Aktif Değer

Özsermaye karlılığına önem vermeme ragmen buraya almadım çünkü borçluluk oranına bakılmaksızın özsermaye karlılığı yüksek olan şirketler, değerlemede hataya sebep olacaktır. Rasyolara bakarak karar verirken değerlediğimiz sektöre uygun, doğru rasyoları seçmeliyiz. Bu da unutmadan başka bir yazının konusu olsun.

Diğer yöntemlere kıyasla bu çalışma piyasa çarpanlarını temel aldığı için piyasadaki volatilitenin, dönemler arasındaki baz etkisinin ya da güçlü bir trendin varlığından oldukça etkilenir. Bu sorunları en aza indirmek amacıyla değerleme esnasında sadece cari piyasa çarpanlarını değil, 5 yıllık ortalama piyasa çarpanlarını da kullanacağız.

Yöntemin dezavantajlı tarafı ise her ne kadar kolay gibi görünse de benzer şirketi bulma zorluğudur. Örneğin; BIST ORMAN, KAĞIT, BASIM sektörünü ele alacak olursak, endeks içerisinde iş kolu birbirlerinden farklı olan şirketler mevcuttur. Aynı endekste yer alan ALKIM bir kağıt üreticisiyken, Doğtaş Kelebek Mobilya veya Kaplamin Ambalaj daha farklı bir üretim kolunda faaliyet gösteren şirketlerdir. Şirketlerin aynı sektörde yer alması değerleme açısından yeterli değildir. Bu nedenle mutlaka benzer işler yapan, aynı risk ve büyüme potansiyeline sahip, nakit akışları benzer seyreden, mümkünse benzer coğrafi bölgede faaliyet  gösteren şirketler ele alınmalıdır.

Göreceli değerlemede hissenin fiyatının değerleme sonucunda oluşacak fiyatla eşitleneceği düşünülür ve ona göre yorum yapılır. Metot bu mantığın üzerine kurulmuştur. Bu analiz yöntemini sektör içerisinde yukarıdaki şartları taşıyan benzer sayıda firmanın olmadığı durumda kullanmak hatalı sonuçlara neden olabilir.

Tabloda gördüğünüz üzere EGGUB şirketini benzer şirketlerle (BAGFS, GUBRF, HEKTS) göreceli değerleme yöntemiyle kıyasladım. Bu kıyaslamayı yaparken temel piyasa çarpanlarınından yararlandım ve her bir çarpan etkisini %16,6 olarak paylaştırdım. Göreceli değerleme sonucuna göre;

EGGUB piyasa değeri benzer şirketlere kıyasla %67,24 iskontolu. Şirketin cari piyasa değeri 2,186 milyar tl ve bu sonuca göre hedef piyasa değerinin  6,672,693 milyar tl olduğunu görüyoruz. Bu durumda %200’lük bir getiri potansiyelinden bahsedebiliriz ki satışlar ve piyasa değeri grafiğinde görebileceğiniz gibi son iki bilanço döneminde satışların da hızla artmasıyla piyasa değeri yükselmeye

(Cari piyasa değeri / Hedef piyasa değeri -1)

 

Grafik: Fastweb Mali Analiz Pro

Grafik: Fastweb Mali Analiz Pro

Piyasa çarpanlarına verdiğimiz yüzdeleri değiştirdiğimizde iskonto oranı bundan etkilenecektir. Fiyat / kazanç oranı ve PD / DD % 50 – 50 olacak şekilde revize ettiğimde iskonto oranı %14, piyasa değeriyse %35’e yakın artmış oldu.

Ayrıca unutulmamalıdır ki yöntem bana göre aşırı kelepir veyahut aşırı pahalı kalmış şirketlerin tespitinde daha çok fayda sağlasa da yine de diğer yöntemlerde olduğu gibi hiçbir zaman tek başına kullanılmamalı ve değerleme sonucunda çıkan değerin gerçek piyasa değeriymiş gibi algılanmaması gerekir. Diğer metotlara ek olarak farklı bir fikir edinmek maksadıyla kullanabilirsiniz. Aslında metodolojinin arkasındaki mantık tek fiyat kanununa (farklı piyasalarda aynı malların aynı fiyatlarla satılacağı düşüncesi) dayanır. Örnek vermek gerekirse, bir gayrimenkulun değeri yakınlarındaki benzer evlerin değerine göre şekillenir. Bunun gibi günlük hayattan birçok örnekle göreceli değerlemeye başvurduğumuzu söyleyebiliriz. Aynı mantığı bu yöntemle hisse senetlerine uyarlamış olduk.

Bol kazançlar.

Yazar:  Güney Örnek

Cemre Yoldaş: BİR İHTİMAL DAHA VAR: BORSANIN SİHİRLİ ALANI

SHARPE NET KAR MARJI ve BORSA GETİRİSİ

Yatırım Finansman 2021 Yılı Ekonomi ve Piyasa Beklentileri

Biden’ın teşvik planı piyasaları sarsıyor