TRAGGER firmasınca Nilüfer ilçesindeki Hasanağa Organize Sanayi Nahiyesi’nde 2018’den bu yana üretilen, yurt içine satışının yanı sıra Almanya, Avustralya ve Fas’a ihraç edilen elektrikli araçlar için tıbbi atık yekuna modifikasyonu hazırlandı.
Hastaneler ve belediyeler ile öteki kurum ve kuruluşlar tarafından kent meydanları, trafiğe saklı sahiller, kışlalar, turistik tesisler, üniversite yerleşkeleri, liman, havalimanı, fabrika ve örtük yerlerde kullanılan araçlara yönelik iki farklı modelde modifikasyon bulunuyor.
Bu sayede, salgın devrinde ortaya çıkan başta eldiven ve maske üzere tıbbi atıklar, hususî tasarlanan ve sızdırmazlık sağlanan araçlara yüklenerek atık yekuna tesislerine taşınabilecek. Salgın sona erince üzerindeki platform sökülerek hizmet aracı olarak da kullanılabilecek.
Firma yetkililerinden Saffet Çakmak, Kovid-19 sürecinde ürettikleri eserlerle firmalara tahliller sunmak için çalıştıklarını söyledi.
Çakmak, tıbbi atıkların evsel ve sanayi atıklarından farklı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Tıbbi atığın toplanması konusunda araçlarımızı kullanan mahallerde bir eksiklik vardı. ‘Araçlarımızı platform olarak kullanıp üzerine tıbbi atık yekuna ve ulaştırma aracı geliştirebiliriz fikriyle yola çıktık. Sonuçta bu türlü eserler ve tahliller ortaya çıktı. Tıbbi atığın yönetilmesi konusunu inceledik. Bu bahiste Türkiye’de standartlarımız oturmuş durumda, TSE’nin koyduğu muayyen kriterler var. Bugüne kadar bu lojistik 3-4 aşamada yürütülüyor. Hastanelerde tıbbi atık konusu oturmuş bir sistem. Biz bu Kovid-19’un oluşturduğu problemleri incelediğimizde artık her iş ortamının, her kampüsün, fabrikanın, turizm dalının önemli manada tıbbi atık üreteceğini gördük. Eldivenler, maskeler ve benzeri manada kullandığımız hijyenik gereçler tıbbi atık sınıfına girdi.”
“Bir aylık girişimle testlerini yaptık ve seri imalatına başladık”
Araçlara, ihraç edildiği memleketlerde de istenilmesi durumunda tıbbi atık yekuna modifikasyonu uygulayabileceklerini aktaran Çakmak, hedeflerinin Türkiye’den global ölçekte tahliller sunmak olduğunu vurguladı.
İnsan kalabalığının olduğu gizli ortamlarda kutularda biriken tıbbi atıkların toplama mahallerine götürülmesinde sıkıntılarla karşılaşıldığına değinen Çakmak, “Fabrika üzere konumlarda artık bir tıbbi atık kutusu var. Yönetmelik şunu diyor, siz onları farklı toplayın, farklı kutularda, delinmez, patlamaz, suyu mekana dökülmez halde, bunları sonra bir tarafa depolayın ve 72 saat bekletin, daha sonra bunlar evsel atığa dönüşüyor. Tıbbi atık kutusu koyabilirsiniz lakin sonra nasıl o kutuları alıp sonra atık yekuna noktalarına götürülecek, ona şahsi bir araç lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Çakmak, ürettikleri elektrikli aracın zaten sağlıklı tasarruf meydanları için düşünüldüğünü, duru, çevreci özelliklere sahip olduğunu belirtti.
Bu aracın üzerine platform kurgulayıp tıbbi araç yönetmeliğine münasebetli olarak üst yapı geliştirdiklerini lisana getiren Çakmak, “Bir aylık girişimle testlerini yaptık ve seri imalatına başladık. Fabrika üzere mekanlarda pro serimizin üzerine konulan model var ve turizm bölümüne daha tutarlı t-car dediğimiz serimize uyguladığımız modifikasyon var. Üst yapı bize kişiseldir, TSE’ye nazaran üretilmiş, dışarı sızdırma yapmayan, kimseye mikrop, virüs kaptırmayacak halde atıkları topluyor.” diye konuştu.
Saffet Çakmak, tıbbi atık aracının her toplamada dezenfekte edilerek tekrar kullanılabildiğini laflarına ekledi.
