Türkiye’nin teknolojik olarak bağımsızlaşması çalışmalarına katkı sağlamak emeliyle yola çıkan şirket, yüzde 90’ın üzerinde yerlilik oranına sahip drone tespit ve takip sistemi geliştirdi. Şirket sistem için “vatanı koruyan” manasına gelen İlter ismini tercih etti.
Boğaziçi Savunma Teknolojileri İdare Konseyi Lideri Fatih Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin 2017’de Ankara merkezli kurulduğunu ve faaliyetlerini Ankara Teknopark’ta sürdürdüğünü söyledi.
Savunma endüstrisi alanında 3 yıldır hizmet verdiklerini lisana getiren Aslan, ana çıkış noktalarının drone savar olduğunu, vakit içinde daha farklı alanlara da yöneldiklerini tabir etti. Aslan, geliştirdikleri drone tespit ve engelleme sistemlerinin yaygın olarak kullanılan tüfek tipi modellerden farklı olarak daha otonom, akıllı, pasif çalışan ve insan sıhhatine ziyan vermeyen tahliller olduğunu vurguladı.
1 yıldır alanda kullanılıyor, yeni versiyon geliyor
Geliştirdikleri İlter Drone Tespit ve Engelleme Sistemi’nin 1 yıldır alanda misyon yaptığını bildiren Aslan, yaklaşık 350 adet eser teslimatı gerçekleştirdiklerini belirtti. Aslan, “Cumhurbaşkanlığımıza, Kara Kuvvetlerimize, Jandarmamıza teslim edildi. Önümüzdeki ay prestijiyle emniyet ünitelerimizin envanterine girecek. Ülkemizin dört bir yanında, ayrıyeten ülkemizle stratejik paydaşlığı bulunan neredeyse tüm dost ülkelerimizin envanterlerine girmiş durumda.” dedi.
İlter’in çalışma haline ait de bilgi veren Aslan, “Sistem pasif biçimde çalışıyor. Rastgele bir drone tespit ettiği vakit ona ilişkin frekansları karıştırarak engelleme yapıyor. Bunun yanında radarlı ikinci bir versiyonu var. Yılbaşından sonra ikinci versiyon eserimizin de ordumuzun envanterinde olmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.
Koordinat yanıltmayla drone yolunu şaşırıyor
Dünyada bilinen 3 temel drone teknolojisi bulunduğunu, teröristlerin de kolay temin edilip ucuz olduğu için ticari eserlere benzeri sistemler kullandıklarını anlatan Aslan, bunun yanında köpükler ya da maketlerle yapılan daha kolay araçlardan da yararlanıldığını söyledi. Fatih Aslan, şunları kaydetti:
“İlter’in bunların tamamını tespit etmekle ilgili bir sorunu yok. Radarsız eserimiz, otonom hariç tüm araçları tespit edebiliyor. Radarlı olan da otonom ya da denetimli fark etmeksizin tümünü tespit ediyor. Teröristler de kendilerini geliştiriyor, 3 yıllık Ar-Ge sürecinde onu gördük. Birinci başta denetimli uçuyorlardı. Denetimler karışınca daha yüksek irtifalardan otonom, GPS güdümlü gelmeye başladılar. Bunları karıştırınca daha büyük insansız hava araçlarında (İHA) uydu denetimine geçtiler. Geliştirdiğimiz sistemler 5 kilometre çapta tümünü tespit edip engelleyebiliyor. Bunun yanı sıra spoofing (koordinat yanıltma) üzere çok kıymetli bir özelliği var. Otonom uçan drone ya da İHA’lar için geçerli. Geçmişte bir valiliğimize atak olduğunda farklı bir yerden otonom olarak koordinat girerek araç gönderilmişti. Spoofing sayesinde gönderilen araç hiçbir vakit amacını bulup başarılı olamıyor. Sistemi spoofing üzerinde açtığınız vakit bulunulan yeri farklı koordinatta gösterebiliyoruz. Bu durumda otonom uçan hiçbir araç hedeflenen yere ulaşamıyor, daima geçersiz bir sinyalle karşılaşıyor.”
Uydu denetimine karşı daha güçlü sistem
Aslan, uydu denetimli sistemlere yönelik de İlter-2 isimli bir tahlil oluşturduklarını söz ederek, araç üzerine entegre ettikleri yüksek güçlü GNSS (Küresel Uydu Seyrüsefer Sistemi) yanıltma ve engelleme sistemiyle yaklaşık 150 kilometre uzaklığa kadar aktiflik yaratabildiklerini bildirdi. Aslan, bu halde hem uydu sinyallerini kapatıp hem de var olan GNSS uydularını simüle ederek amacı istedikleri yere yönlendirebildiklerini belirtti.
Fatih Aslan, İlter’in Türkiye’de envantere girmesi için 2 yıldır ağır mesai ayırdıklarını ve yurt içinde istedikleri noktaya geldiklerini lisana getirdi. Avrupa’da bir iş iştirakinin kelam konusu olduğu bilgisini veren Aslan, gelecek yıl haziran prestijiyle Avrupa’ya ihracatı hedeflediklerini vurguladı. Aslan, eserlerinin dünyanın her yerinde kullanılmasını ve ülkeye döviz kazandırmasını amaçladıklarını kaydetti.
İlter Drone Tespit ve Engelleme Sistemi’nin yanı sıra radyo link ve otomatik yangın bastırma infilak tedbire sistemleri konusunda da çalışmalar yaptıklarını anlatan Aslan, bu hususlarda Türk savunma endüstrisinin önde gelen şirketleriyle birlikte hareket ettiklerini ve yakın vakitte envantere girecek eserler ortaya koyacaklarını kelamlarına ekledi.
