Afiniti Türkiye ofisinin kurucularından, şirketin Global Teknoloji Operasyonları Yöneticisi Ömer Akkentli, yaptığı açıklamada, şirketin 2006’da ABD’deki davet merkezlerinin sıkıntılarını tespit etmek hedefiyle kurulduğunu belirtti. Akkentli, “Sektörün gereksinimlerine daha yeterli karşılık vermek ve eşleştirmeleri uygunlaştırmak maksadıyla son yıllarda bu sürece yapay zeka teknolojileri de dahil edildi.” diye konuştu.
Davet merkezlerinin çok fazla olgu biriken ortamlar olduğunu, bu nedenle donelerin yorumlanmasına yönelik teknolojilerin tasarrufu açısından imkan sağladığını aktaran Akkentli, şirketin ana çalışma yerinin insan-insan münasebetlerinde memnuniyeti oluşturan unsurlara odaklanmak olduğunu söyledi.
Akkentli, bu hizmetin en çok kullanıldığı yerlerden birisinin sıhhat hizmetleri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Örneğin, doktora gidildiğinde, hekim şayet sizi âlâ anladığını hissettirir ve aranızdaki kimya uyarsa, alınan sıhhat çıktıları farklı bir tabipten daha düzgün oluyor. 200 patentimizin bulunduğu alan, bu insan-insan etkileşimini anlamak üzerine ağırlaşıyor. Bu etkileşimleri anladıktan sonra, kişilerin kişilere sunduğu hizmetleri uygunlaştırmayı sağlıyoruz. ABD’nin en büyük sıhhat kuruluşlarından birinde, yerinde bakıma gereksinim duyan onbinlerce hastaya hangi hasta bakıcıların gideceğine karar veriyoruz. Yanlışsız kişisi gönderirseniz, o hastanın tedaviye sadık kalma orantısı yükseliyor. Gayrı öne çıkan alan ise davet merkezleri. Davet merkezleri arandığında, sıradaki müsait müşteri temsilcisine aktarıyor. Bizim kurduğumuz sistemde ise size en yeterli hizmeti verecek olan temsilciye aktarıyor. Bu yanlışsız yapıldığında, kurumlara ticari eği çok yüksek oluyor.”
Akkentli, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Washington merkezli bir şirket olarak dünyanın 23 memleketinde ofislerimiz var. Yekunda bin 400 çalışanımız var. Şirketin değerlemesi ise 2 milyar doların üzerinde. Dünyanın 23 memleketinde ofisimiz olmasına karşın, yalnızca ABD, İngiltere ve Pakistan’da teknoloji ekiplerimiz var. Bu devletlere ek olarak, Türkiye’yi teknoloji üssü olarak konumlandırıyoruz. Türkiye’de hali hazırda İstanbul’da ofisimiz ve 50 kişilik ekibimiz var. Bu ekibi yıl sonuna kadar 200 bireye çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’de yetişmiş çok önemli bir insan kaynağı var. Bu kaynak sayı ve nitelik açısından epey ehil. Bu nedenle Türkiye’yi şirketin 4’üncü üssü olarak seçtik.”
Dünyanın öne çıkan şirketlerinin yanı sıra, Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle de birlikte çalıştıklarını vurgulayan Akkentli, “Türkiye, birtakım bahislerde çok ileri olduğu için bizim için kıymetli bir alan. Dijital bankacılık ve genç nüfusun dijital deneyimleri kullanabilmesi Türkiye’de epeyce düzgün seviyede. Geleceğin deneyimleri belirli ölçülerde Türkiye’de şekilleniyor. Bu deneyimleri gözlemlemek değerli bir avantaj.” diye konuştu.
