2050’ye kadar global güç talebi yüzde 25 artabilir

BP’nin geleceğin enerji trendlerine ışık tuttuğu “Enerji Görünümü” Raporu’nun 2020 yılı lansmanı gerçekleşti. BP’nin kaynak üretimine odaklanmış uluslararası bir petrol şirketinden müşterilere yönelik çözüm sunmaya odaklanmış entegre enerji şirketine geçişinin daha detaylı aktarıldığı BP haftası kapsamında açıklanan raporda,  geleceğin enerji trendleri ile ilgili beklentiler üç senaryo üzerinden paylaşıldı.

bp Enerji Görünümü 2020 Raporu, küresel enerji dönüşümünde olası yolları,  küresel enerji pazarlarının önümüzdeki 30 sene içinde nasıl gelişebileceğini ve onları şekillendirebilecek temel belirsizlikleri ele alıyor. Raporun lansmanında, önümüzdeki 30 yılda enerji sektörüne ilişkin olarak, küresel enerji piyasalarını etkileyebilecek öngörülere de yer verildi. Rapora göre, dünya daha düşük karbon tüketimine doğru ilerlerken, küresel enerji sistemleri; yakıtlar arasındaki artan rekabet ve müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlenerek dönüşüyor. Elektrikleşme arttıkça, enerji tüketimi de fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye doğru yön değiştiriyor. Karbon fiyatlarındaki artış gibi belirleyici politik önlemlerinse, enerji kullanımı kaynaklı emisyonları kalıcı olarak azaltması bekleniyor.

“Dünya sürdürülebilir olmayan bir yolda devam ediyor”

BP CEO’su Bernard Looney konuyla ilgili olarak, “bp Enerji Görünümü Raporu değişen enerji resmini  daha iyi anlamamız ve yeni stratejimizi geliştirmemize yardımcı olması açısından paha biçilemez. Bu yılın Enerji Görünümü raporu, daha öncekilerden 10 yıl ötesine giderek, sıfır emisyon şirketi olma amacımıza ulaşmayı hedeflediğimiz 2050 yılına uzanıyor. Pandemi, küresel karbon emisyonlarını çarpıcı biçimde azaltmış olsa da; dünya sürdürülebilir olmayan bir yolda devam ediyor. Ancak, belirleyici politik önlemler ve hem firmaların hem de tüketicilerin daha çok düşük karbon seçimleriyle; enerji dönüşümü hala gerçekleştirilebilir. Bundan dolayı da gelecek konusunda iyimser kalmaya devam ediyorum” dedi.

Gerçekleştirilen lansmanda bu yılın bp Enerji Görünümü raporunu sunan bp Grup Baş Ekonomisti Spencer Dale, “Enerji Görünümü Raporu’nun rolü, enerji sistemlerinin zaman içinde nasıl değişeceğini tahmin etmek değil. Onun yerine Enerji Görünümü Raporu, bu farklı senaryoları; daha düşük karbonlu bir dünyaya doğru enerji sistemlerindeki dönüşümlerin karşısındaki belirsizliği daha iyi anlamamızı sağlamak için kullanıyor. Bu belirsizliği daha iyi anlamamız, karşılaşabileceğimiz sonuçlara yönelik sağlam ve dirençli bir strateji tasarlamamız açısından önemli bir girdi” dedi.

Enerji talebi artıyor, yenilenebilir enerji yükselişe geçiyor

BP Enerji Görünümü Raporu’nda, önümüzdeki otuz yılın olası çıktılarını keşfetmeye yardımcı olmak tasarlanan Hızlı (Rapid), Sıfır Emisyon (Net Zero) ve Mevcut Durum (Business-as-usual) olarak üç senaryo üzerinde duruluyor. Bu senaryolar, tahmin olmaktan ziyade; politikalar ve toplumsal tercihlerle alakalı alternatif varsayımlara dayanıyor.

Üç senaryoda da gelişen ekonomilerde, artan refah ve yaşam standartları nedeniyle enerji talebi artıyor. Rapid ve Net Zero’ya göre birincil enerji talebi 15 yıl içinde yükseliş sonrası durağan bir noktaya gelirken; Business-as-usual (BAU)’a göre 30 yıl boyunca talep artışı devam ederek, 2050’ye kadar, yüzde 25 oranında artışa sebep olacak.

Tüm senaryolarda önümüzdeki 30 yıl içinde petrol talebinde düşüş olacağı varsayılıyor: 2050’ye kadar BAU’ya göre yüzde 10, Rapid’e göre yüzde 55 ve Net Zero’ya göre ise yüzde 80’lik bir düşüş olabileceği belirtiliyor.

Yenilenebilir enerji de en hızla gelişen enerji kaynağı olarak görülüyor. 2018’de yüzde 5 olan yenilenebilir enerjilerin gelişimi 2050’ye kadar, Net Zero’ya göre yüzde 60, Rapid’e göre yüzde 45 ve BAU’ya göre yüzde 20 oranında büyüyor.